F.bahçe büyük seyirci desteğiyle maça hırslı ve disiplinli başladı. Trabzonspor yorgun ve moralsiz de olsa yükselen atmosferde doğal olarak bu kritik maça bütün gizli enerjisini ve hırsını yansıtacaktı. Şampiyonlar Ligi maçlarındaki taktik anlayışla mücadele ettiler.
İlk devre F.Bahçe topa daha fazla sahip oluyor, kontrolü elinde tutuyor ama ciddi pozisyon sıkıntısı çekiyordu. Bir korner atışında M.Topuz ile skor avantajı yakalandı. Ardından devre sonuna kadar Trabzon'un sonunu iyi getiremediği atakları görüldü. İlk devredeki tek gol ve Trabzonspor'un biri Volkan'ın kurtardığı diğeri Giray'ın kaçırdığı iki pozisyonda duran toplardan geldi.
İkinci yarıya Trabzon daha atak başladı. Ancak Aykut'un kırmızı kartından sonra F.Bahçe vites yükseltip ilk yarının aksine tehlike kokan pozisyonlara dönüşen ataklara başladı. Ardından her zamanki gibi Aykut Kocaman'ın garip değişiklikleri başladı. Ne gerek vardı iyi giden düzende maç eksiği olan Dia'yı almaya. Ardından da beklendiği gibi takıntısı olan Semih'i çıkardı. Ve de baş ağrıtan Galatasaray derbisi örneği Alex santrfor, Emre- Cristian-Selçuk'lu düzen. Kocaman'ın bu çok önemli hatalarına rakipleri cezayı kesemiyor. Sonuçta Fenerbahçe önemli bir maçı kazandı ya Aykut Kocaman'a laf yok.
AVRUPA'DA BÖYL E YÖNETSEN..
Şenol Güneş gibi bir hocanın ileride son adam rolü yapısına uymayan Burak'ı hala orada oynatma ısrarı anlaşılır gibi değil. Cüneyt Çakır'ın kolay kart göstermesine karşıyım. Dün G.Gönül'e gereksiz bir sarı kart çıkarttı. Mutlak kart gerektiren ikinci hareketini es geçti. Aykut'u ise hiçbir şey yapmadan ikinci sarıdan ihraç etti. Genel yönetimi de hiç iyi değildi. Dün geceki maç Şampiyonlar Ligi'nin önemli bir maçı olsaydı Çakır büyük yara alırdı.