Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

İlginç bir insan portresi

Euro 2008 öncesi medyada büyük çoğunluk, Semih Şentürk'ü ilk 11 santrforu değil nöbetçi golcü olarak görüyordu. Ben ise Semih'in önemli bir santrfor olduğunu yalnız iyi bir golcü değil aynı zamanda asistçi ve de en önemlisi sırtı karşı kaleye dönük oynama özelliğinden dolayı sistemi işleten bir nokta santrfor olduğunu vurguluyordum.
O dönemde Zico'yu sürekli eleştirdim. Kezman kötü oynuyor, birçok giden maçı sonradan giren Semih kurtarıyor buna rağmen yedek kalıyordu. Ligde oynadığı toplam süre sadece 16 maça eşit olan Semih gol kralı oldu. Semih konusunda Zico'yu çok fazla eleştirmemin en büyük nedeni Milli Takımımız içindi. Millilerin senelerdir yükünü çeken bir numaralı ismi Hakan Şükür'den sonra sistemi işletecek Semih'ten başka bir nokta santrforumuz yoktu. Hala da böyle bir isim yok.

AVRUPA FARKINDAYDI
O zaman iyi dönemlerindeki Nihat ve Tuncay bugün de Kazım ve Burak'tan hiç birisi nokta santrfor özelliklerine sahip forvetler değil. Hepsi bu görev yerinde denendi. Ama olmadı. En son örnek ise Belçika deplasmanındaki Kazım'ın performansı.
Bizim futbolumuzu oturmuş bir sistemi ve kadro istikrarı olmadığından mutlaka ileride topla rakip arasına giren, top saklayarak orta saha arkadaşlarını karşı alana yakınlaştıran bir santrfora ihtiyacımız var. Semih, Euro 2008'deki performansıyla dünyanın en meşhur spor gazetelerinden biri olan İtalya La Gazetta'da Euro 2008'in en faydalı üçüncü oyuncusu seçildi.

NEDEN AYRILMALIYDI?
Ardından Fenerbahçe'nin başına Aragones geldi. İşe Semih'le başladı. O da medya ve yönetim baskısıyla direnemeyip Semih'ten vazgeçti. Daum'la da değişen bir şey olmadı. Güiza çok düşük performans gösterse de Daum hep İspanyol'a şans verdi. Yapılan eleştiriler karşısında adeta Semih'i sildi. Şampiyonluğun kaybedildiği son Trabzon maçında ikinci yarının ortasından itibaren adeta rakip 18'in içine yığılan oyunda dahi Semih'i düşünmedi.
Artık bundan sonra Semih'in hem kendisini hem Milli Takımı düşünerek Fenerbahçe'den ayrılması gerekiyordu. Ama o yine 'devam' dedi. "Aykut Kocaman ile görüştüm. Kendisine inanıyorum" dedi. Sonuçta yine değişen bir şey olmadı. İyi de oynasa kötü de oynasa, sakatlık yaşayıp hazır olmasa bile hep Niang oynadı. Bu sezon öncesi bütün bunların üzerine bir de Emenike transfer edildi.
Semih hala Fenerbahçe'de devam etmek istiyor. Kendisine bu kadar haksızlıklara rağmen hala 'devam' demesi inanılır gibi değil.
Artık Semih'in düşüncesi net bir şekilde belli oldu. Ama ben anlamakta çok geç kaldım. Semih'in tek düşüncesi varmış; "Hayatımı istediğim şekilde yaşayacak paramı alayım. Şartlar ne olursa olsun Kadıköy'de alıştığım muhitimden dışarıya çıkmayayım." Çok ilginç bir insan portresi...

SEMİH KULÜBEYE RAZI
Alex varken sistem tek santrforlu. Senelerdir bu hiç değişmedi artık değişmesi de mümkün değil. İlk tercih Niang olacak. Niang'da bir düşüş olursa ikinci tercih Emenike olacak. Eğer ilk 11'de başlayan Niang iyi bir performans göstermiyorsa Aykut Kocaman geçen seneki gibi beklemeyecek. Çünkü büyük paralara ödenerek alınan bir yabancı santrfor daha var. Emenike'yi sahaya sürecek. Semih 11'de nasıl forma şansı bulabilir? Sakatlık veya ceza nedeniyle Niang ve Emenike beraber oynamazsa...
Semih de zaten buna razı olmuş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA