Trabzonspor şampiyonluk yolundaki en son zorlu deplasman maçında kaybettiği iki puanla çok ciddi bir yara aldı.
Trabzonspor maça kontrollü ve mümkün olduğunca topa sahip olma prensibiyle başladı. Çok kısa süre içinde Eskişehirspor'un, Real Madrid'in Barcelona'ya uyguladığı taktiğin benzerini sahaya yansıttığını gördük. İleride Trabzon'un hazırlık paslarına müdahalede bulunmayıp takım halinde topun arkasına geçip alan daralttılar. Doğa, Selçuk'a yakın baskı yapıyordu. Jaja, Alanzinho ve Burak da yardımlaşma ile kontrol altındaydılar. Serkansız bir Trabzonspor'un bu tip bir takım savunması karşısında hücum zenginliği sağlaması mümkün değildi. Cale ve Mustafa son çizgiye inme özelliğine sahip oyuncular değil. Bu durumda kanatlar doğal olarak çalışmadı. Burak da genişlik bulamadığı için defansın arkasına sarkma özelliğini kullanacak fırsat bulamadı. Jaja'nın direkten dönen frikiği dışında pozisyon bulamadılar. Trabzon'un ilk yarıdaki en olumlu tarafı yiyecekleri bir golün dün geceki zor şartlarda telafisinin çok güç olacağını bilerek, savunma güvencesini ihmal etmeyişiydi.

JAJA BÜYÜK BENCİLLİK YAPTI
İkinci yarıda işler değişti. İlk yarı pek ileriye çıkamayan Eskişehirspor arka arkaya hızlı ve tehlikeli ataklar yapmaya başladı. Böyle olunca ilk yarının aksine daha çok Trabzon kalesi önünde olmak üzere bu devrede pozisyonlar meydana geldi. Trabzonspor son 15 dakikada kontrolü tekrar ele alıp ihtiyacı olan gol için oyuna asılmaya başladı. Ancak Colman-Brozek değişikliğinden sonra orta saha tamamen boşalınca son 10 dakika Eskişehir'in çok tehlikeli ataklarına sahne oldu.
Şenol Güneş, bir şeyler beklediği için Jaja'yı kötü oynamasına rağmen maç sonuna kadar oyunda tuttu. Jaja'nın çok net bir pozisyonda bomboş arkadaşına pas vermeyip şutu tercih etmesi büyük bir düşünce eksikliğiydi.
Hakem Bülent Yıldırım zorluk derecesi yüksek maçta genel olarak çok başarılıydı. Kritik tüm kararlarında haklıydı.