Teknik direktörlerin yanlış uygulamalarındaki ısrarcı davranışları bu hafta da devam etti. Şans faktörü yanında olanlar kazandı, olmayanlar kaybetti.
NİANG'DA HATASI VAR
AYKUT KOCAMAN, Mamadou Niang'a ayrıcalık tanıyor. Niang'ı Fransa Ligi'nde de defalarca izledim. Fizik gücü yerinde olduğu zaman çok iyi bir santrfor. Ama şu anki fizik gücü iyi değil. Bursa maçında yabancı kontenjanına takılan Aykut Kocaman, Niang'ı oynatmak için alışılmış sistemi bozmayı göze aldı. Bence o maçta kaybedilen 2 puanın en önemli nedeni sistemi bozmaktı. Aykut Kocaman'ın Eskişehir'de inandığı Niang ile başlamasına hiçbir itirazım yok. Ancak 60. dakikada Niang-Semih değişikliğine gitmesi gerekirdi. Eğer Batuhan'ın kafası gol olsaydı. Zirve yarışında çok büyük bir yara alınırdı. Semih çok geç girmesine rağmen kısa sürede attığı golle işi garantiye aldı.
GÜNEŞ'İN ÜÇLÜSÜ YANLIŞ
ŞENOL GÜNEŞ de yanlışta ısrar ediyor. Jaja-Colman- Selçuk orta sahasıyla ileride de Alanzinho ve Yattara oynarsa işler iyi gitmiyor. Selçuk haricindeki diğer isimlerin devamlılıkları ve defansif özellikleri yok. Ligin ikinci yarısına şöyle bir baktığımızda Trabzon'un 9 puan dışında rahat kazandığı tek maç yok. En son örnek de Galatasaray maçı.
SAĞLAM'IN ISRARI
ERTUĞRUL SAĞLAM Ergiç- Batalla ikilisinde ısrar ediyor. Volkan, Sercan, Ozan üçlüsü hiç bir araya gelmiyor. Netice ligin ikinci yarısından bugüne kadar kaybedilen toplam 16 puan. Ergiç ve Batalla da yetenekli orta saha. Ama fiziki dirençleri ve devamlılıkları yok. Bu seneki performansları da geçen seneye oranla çok daha düşük. 3 forvet oynayıp orta sahada da 2 dirençsiz oyuncuya yer verince ofansif- defansif işler iyi gitmiyor. Ben iddia ediyorum; tabii ki eşyanın tabiatına aykırı bir durum ama Bursaspor ön libero özelliklerine sahip 3 oyuncu Svensson, Hüseyin, Bekir Ozan üçlüsüyle oynasa çok daha başarılı olur. Bu 3 oyuncunun belki ofansif servisleri yeterli olmaz ama fiziki güçleri ve pres özellikleriyle takımın genel gidişatı bugünkü saha içi görüntüsünden daha iyi olur.
PİNO'DAN NE BEKLİYORDU?
BÜLENT ÜNDER ise zor şartlarda görev üstlendi. Futbolu iyi bilen bir teknik adamdır. Ama o da hatalar yaptı. Takım zaten moralsiz ve formsuz. Antalya'da Arda, Kewell, Pino ve Stancu, defans özellikleri yetersiz dörtlü bir forvet. Orta sahadaki ikiliden biri de ofansif yönü ağır basan Yekta. Sonuç farklı yenilgi... Bence Trabzon maçındaki Sabri- Pino değişikliği de gereksizdi. Ünder kafasında Pino'yu sildi. Ne bekliyordu ki.
ABDULLAH AVCI ŞAŞIRTTI
ABDULLAH AVCI geçtiğimiz hafta beni en şaşırtan teknik adam oldu. İstanbul BŞB'nin alışılmış bir oyun şablonu var. İlerde rakip savunmaya baskı uygulayan tek bir forvet, arkasında serbest dolaşımlı İbrahim Akın, defansif özellikleri kuvvetli dörtlü orta saha. Genel taktik strateji alan daraltarak, iyi yerleşerek rakibi oynatmamak. Kazanılan toplarda da dengeli hücum girişimleri. Çok önemli kupa yarı finalinde, gözlerime inanamadım. İbrahim Akın ile birlikte, futboldan kopmuş moralsiz Gökhan Ünal ve hazır olmayan Holosko ile üçlü forvet. Ön liberoda da bu görev yerinin özelliklerini taşımayan Efe. Bu büyük hata yüzünden rekor sayılan pozisyon bulan Gençlerbirliği eğer becerikli olsa veyahut Hasagiç mükemmel kurtarışlar yapmasa, İstanbul BŞB hezimete uğrardı.
