Her yönden çok kritik Fenerbahçe-Bursaspor karşılaşması, futbol kalitesi olarak vasatı aşmasa da atmosferi, temposu, mücadelesiyle zevkli geçti. Yeri geldikçe vurguladığım bir konu var. Birçok işte olduğu gibi futboldu da sistem çok önemli. Maçların gidişatına ve skoruna göre, belli süreler hariç, alışılmış sistemi bozmayacaksın. Aykut Kocaman pazar gecesi sistemi arızaya uğratan bir 11 sahaya sürdü. Üstelik zorluk derecesi yüksek bir maçta. Senelerdir alışılmış düzen 4-4-1-1. Zico döneminden beri her teknik adam da bu düzende ısrar etti. Çünkü Alex ile çift santrafor oynamak için üçlü orta saha formatına uygun oyuncular olması gerekir. Bu tip oyuncular eldeki kadroda yok.
Bursaspor karşısında Niang-Semih ile çift santrafor olduğu bölümlerde Santos'un kulvarı boş kaldı. Özer ve Mehmet Topuz'un doğal olarak kafaları karışınca bu düzen kanatları hem öne çıkmada hem de savunma adına eksik bıraktı. Niang orta sahanın solunda oynadığında da bir şey değişmiyor. Çünkü yapısı bu görev yerine uygun değil. Bu yanlış tertip takımın hırsına ve temposuna rağmen üretkenliği engelledi.
DURAN TOPLAR OLMADI
Tabii pozisyon sıkıntısında Bursaspor'un Fenerbahçe'ye ters gelen iyi yerleşimli alan daraltan, savunma kurgusunun da rolü vardı. Bursaspor'un orta sahasında devamlılığı ve pres özelliği olmayan Batalla-Ergiç ikilisinin bir arada oynaması da Emre olmadığından Fenerbahçe'ye yaramadı. Böyle bir saha içi görüntüsünde Fenerbahçe için pozisyonsuz baskılı oyunda, gol umudu için en büyük silah duran toplardı. Ama beklenen olmadı. Çok sayıda kazanılan duran topların hepsinde Serdar Aziz ve İbrahim'in yüksek konsantrasyonu, müthiş dirençleri, ev sahibine gol şansı tanımadı.
BURSA CEZAYI KESEMEDİ
Fenerbahçe, yanlış takım tertibinin handikapına rağmen riskli anlayışla fazla defansif sıkıntı yaşamadı. Çünkü Bursaspor geçen sezonki formundan uzak. Bilhassa Santos'un kendi kulvarında çoğu zaman yalnız kalması Bursaspor için önemli bir avantajdı. Ama geçen sene sağ kulvarı mükemmel bir uyum ile etkili bir şekilde işleten Ali Tandoğan-Volkan ikilisindeki bu seneki düşüş Kocaman'ın hatasına ceza kesmeyi engelledi. Ertuğrul Sağlam Saracoğlu'nun atmosferini, rakibin özelliklerini de göz önüne alarak akılcı bir taktik uygulattı. Bu taktiğin savunma yönü çok başarılıydı. Ama hücum yönü çok eksik kaldı. Çünkü kilit oyuncalar formsuz. Zaten ligin ikinci yarısından bugüne kadarki aşırı puan kaybı da bunun göstergesi. Bir de bana göre Fenerbahçe'ye karşı uygulanan oyun stratejisinde santrfor Miller değil sprinter Sercan olmalıydı.
YABANCI AYRICALIĞI
Fenerbahçe cephesinde, Zico döneminden başlayıp bugün de devam eden, mantıkla bağdaşmayan bir durum var. Nedense performansları iyi olmasa da yabancı santrforlara ayrıcalık tanınıyor. Kezman ve Güiza'dan sonra bu sene de Niang. Alex'li düzende kadro yapısı itibariyle tek santrforlu oynama mecburiyetinde Semih yedekliğe mahkum kalıyor. Takım fizik olarak iyi düzeyde. Kondisyon olarak en yetersiz Niang, iyi de oynamıyor. Buna rağmen ayrıcalık var. Selçuk sakat olmasa, Semih yedek olacaktı. Fakat Cristian'ın oynama mecburiyeti olunca, yabancı kontenjanı yüzünden Kocaman sistemi değiştirme riskini göze aldı. Halbuki Bursa karşısında Niang, yedek oturmalı, Dia ile başlayıp düzen bozulmamalıydı. Bana göre 69. dakikada Semih değil iyi oynamayan Niang çıkmalıydı. Son bölümde baskının artacağı belliydi. Burada da Semih gerekliydi.