Trabzon cezalı maçında Kocaeli'de arkasında büyük bir seyirci desteği buldu. Üç puanı kazandı ama futbol olarak düşük performans sergiledi. İlk yarıyı genel olarak mercek altına aldığımda tahmin ettiğim bir saha içi görüntüsü oluştu. Kasımpaşa gücü yettiğince disiplin içinde ve takım savunmasını ön planda tutan bir anlayışla mücadale ediyordu. Trabzonspor ise oyunu genel olarak kontrol altında tutuyor. Ancak yüksek tempoyla rakibi baskı altına alarak sürekli hataya zorlayacak bir oyun anlayışı yok. Vurguladığım şekilde bu kadro yapısıyla bu oyun anlayışı mümkün değil. Çünkü hücum girişimlerinde ileride kaybedilen toplardan sonra rakip her zaman geriden çıkıp Trabzon 18'ine kolayca yaklaşabiliyor. Bunun da nedeni ileri uç ve orta sahadaki pres rahatsızlığı.
BÜTÜN YÜK SELÇUK'TA
Son sıradaki Kasımpaşa, eksiklerine rağmen geriden topları kolayca karşı alana taşıdı. İlk devrede 5 dakikalık bir bölümde Trabzonspor yüksek tempo yaptı, üst üste üç gollük atak geliştirdi, üçüncüsünde de golü buldu. Ama ilerleyen dakikalarda oyunda pek pozisyon bulamadı. Hatta ikinci yarıda iş bir hayli bir tehlikeye girdi. İleriye çıkarken art arda kaptırılan toplar tehlikeli Kasımpaşa ataklarına sebep oldu. Trabzonspor birkaç tane net pozisyon buldu, bunları kaçırınca da son dakikaya kadar sıkıntılar yaşadı ve 90 dakikayı böyle tamamladı. Trabzonspor'un en büyük sıkıntısı kendi seyircisinin önündeki maçları. Bu maça motive olan rakipler savunma tedbirlerini ön plana alınca Trabzonspor ileride top kazanamadığı için istediği yüksek tempolu baskıyı oluşturamıyor. Bu yüzden itici gücü olan seyirciyi de hareketlendiremiyor. Ayrıca oyun sürekli sahanın bütününe yayıldığından ve 3- 4 oyuncunun savunma yapmamasından dolayı bütün yük Selçuk'a biniyor. O da fiziksel olarak çok yıpranıyor. En son canlı örnek Beşiktaş maçının en başarılı oyuncusu Selçuk'un dün gerçek performansından çok uzak olmasıydı. Buna Şenol Güneş'in mutlaka çözüm bulması lazım.
Kasımpaşa iyi mücadele etti, iyi bir santrforları olsa yaptıkları atak girişimleri daha tehlikeli olurdu. Hakem Kuddusi Müftüoğlu'nun genel yönetimi çok başarılıydı. Son dakikada Elleri açık olan Tayfun'un top dizinden sekip eline çarptığı için Müf tüoğlu'nun 'devam' kararı bence doğruydu.