Rijkaard'ın Galatasaray'da aynı sistemde ve aynı oyuncu yerleşimlerinde işler iyi gitmediği zamanlarda da ısrar etmesi Beşiktaş ve Trabzon maçlarından da gerekli dersi çıkartmaması Ankaragücü'nden sonra önemli derbinin de kaybına neden oldu.
Ben maçtan önce verdiğim görüşlerde Rijkaard'ın bu derbide sisteminden vazgeçmesini önerdim. "İki ön libero Ayhan ve Mustafa Sarp'a Mehmet Topal ve Barış ilavesiyle maça başlamalı" dedim. Rijkaard sistemini bozmadığı gibi fizik gücünü eleştirip genelde kulübede başlattığı Elano'yu ilk 11'de sahaya sürdü. Üstelik defansif ofansif hiçbirşey yapmayan Elano'nun 80 dakika sahada tutulması mantıkla bağdaşacak bir olay değildi. Rijkaard'ın D.Bükreş maçı da şaşırttı. O maçta zayıf rakibin yediği hatalı goller vardı. Ama G.Saray'ın kalesinde yaşadığı 5 net tehlike vardı. Ancak farklı galibiyet ve taraftarın çoşkusu Rijkard'ı iyice cesaretlendirdi. G.Saray'ı kaybedilen çok önemli 3 puanın yanında daha tedirgin edecek bir tablo var.
Atılan gol dahil G.Saray'ın pozisyonu yok. Halbu ki bugüne kadarki eleştirilerimiz ilerdeki 4 kişinin defans yapmadığı savunma yükünü 6 kişinin taşımasıydı. Bu yüzden de hücum zenginliği olsa da rakiplere çok fazla pozisyon veriliyordu. Ama derbide işler değişti.
BAROS'UN EKSİKLİĞİ
Demek ki biraz futbol oynamasını bilen takım savunmasını iyi yapan takımlar karşısında bu sistemle Galatasaray'ın hücum gücü de kısıtlanacak. Bu tablo ilk defa ortaya cıktı. Çünkü bu günü kadar Galatasaray zorlu rakiplerle karşılaşmamıştı. Bir ciddi sıkıntı daha var, yapısı itibariyle bana göre eldeki geniş kadroda alternatifi olmayan tek isim Milan Baros.
Onun uzun süreli eksikliğini çok büyük handikap olarak görüyorum. Galatasaray'ı zor günler bekliyor.