Cumhuriyet Bayramı'nda açılan AKM değil, 2017 yılında açıklanan, en büyük Cumhuriyet eseri Atatürk Kültür Merkezi projesinin sadece ön bölümü, eski AKM'nin dış yüzü korunarak içine yapılan yeni ana salon ve müştemilatı..
Tamamı, Galata Kulesi'nden başlayarak Galataport ile sahile inecek İstanbul Kültür Yolu adlı harika projenin en can alıcı kısmı olacak. Açılan Ana Salon ile Galataport arasında kalan alanı dolduran ve asıl 7 gün 24 saat açık olacak bu bölümde aklınıza ne gelirse var, diyebilirim.
Bu devasa projenin fikir babası Başkan Recep Tayyip Erdoğan..
Eski AKM'nin akustiğinden koltuklarına, daracık zavallı kulislerinden bitmez tükenmez merdivenleri ve yetersiz komik asansörlerine, bodrum katındaki facia vestiyerden terastaki "güya" galerisine, nasıl zavallı bir yapı olduğunu, oraya hemen her organizasyon için giden belki de tek gazeteci olarak 2005 yılından itibaren yazmaya başlamıştım.
İlk defa zamanın Kültür Bakanı Atilla Koç, AKM'nin feci durumuyla ilgilendi.
Ama..
2010 yılı için İstanbul, Avrupa Kültür Merkezi ilan edilince, bu defa gene Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, "AKM yenilensin" diye yola çıktı.. Ama..
İsterseniz "ama"ları burada keselim ve AKM'nin öyküsünü, işe zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın el koyduğu ve hazırlattığı projeyi dünyaya sunduğu 2017 Kasım ayında kaleme aldığım yazıdan nakledelim.
***
***
Ama işte okudunuz, AKM'nin kaderinde ille de gecikmeler vardı. 2019 değil, 2 sene sonra 2021, Cumhuriyet Bayramı'nda açıldı..
Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ile Adnan Saygun'un bestelediği Özsoy Operası gibi, tıpkı bu açılış için bu defa Başkan Erdoğan'ın, Hasan Uçarsu'dan istediği Sinan Operası ile..
Haliç'in öbür tarafında İstanbul silueti, nerdeyse Sinan demekti. Bu yanda ise gurur veren bir Cumhuriyet silueti yükselecekti.
Çağdaş, devasa, 7 gün 24 saat açık olacak ve hizmet edecek bir anıt en tepede, en önde olarak..
"Sinan" konusu belki de onun için seçilmişti, "Atatürk" adına en çok yakışan bu muhteşem yapı için..
Sevmezsiniz.. Olabilir. Kızarsınız, bilemem..
Nefret edersiniz belki.. Ona da karışamam..
Ama, yeni AKM, bugün tamamlanan en önemli bölümü ile açıldıysa, sahile kadar inen bahçelerinin ve ek binalarının yapımı hızla devam ediyorsa, bunu Başkan'ın geniş vizyonu ile "büyük" düşünmesine ve çıkarılan tüm engelleri aşan kararlılığına borçluyuz.
Tekrar ediyorum.
Sevmeyin. Kızın.. Nefret edin..
Ama teşekkür de edin..
Çünkü olayı başından beri 1946'dan, yani çocukluğundan beri izleyen biri olarak, AKM'nin makûs talihini yenerek, onu bir dünya güzeli anıta, Atatürk adına en layık kuruluşa çeviren Recep Tayyip Erdoğan'a lütfen teşekkür edin.
Teşekkürler Başkan!.
Tüm projenin tamamlandığı, tesisin tümüyle açıldığı günü de bana göster, Tanrım!.
***
DOĞUM GÜNÜ NOTLARI...
82'nci doğum günümü ilk kutlayan, Kanada'da yaşayan Majak oldu.. Sonrası ne güzeldi.. Arayanlar, mesaj atanlar, gelenler..
Hediyeler.. Çiçekler.. İnsanın bu kadar candan dostlarının, yakınlarının olması ne güzel..
En güzel hediyeyi yazmam lazım.. Beni adeta ağlatanı..
Yeğenim Zeynep ve eşi Tolga'nın armağanı.. Bir minik kutu.. İçinde bir minik resim. Kıvrılmış. Açtım..
Bir ultrason görüntüsü.. Bir bebeğin ilk izleri var.. 7 haftalıkmış daha.. Bir kere daha "Büyük Amca" oluyorum..
Bu nasıl bir mutluluktur.. Siz söyleyin, en güzel değil mi?
En haincesi de Erol Kaynar'dan.. Ben ceket değil, hırkacıyım ya.. Harika zevkle seçilmiş bir gömlek hırka takımı.. Amma velakin, kolları ve omuzlarında siyah beyaz kalın şeritlerle desenler var..
Hırka "Beşiktaşlıyım" diye bağırıyor..
Teşekkürler Erol.. Dilerim Beşiktaş'ın da bir gün bu gömlek hırka kadar "uyumlu ve güzel" oynar..
Arayan, kutlayan, salonumu botanik bahçesine çeviren, o çok güzel armağanları yollayanlara çok çok teşekkürler.. Mail atan okurlara da..
***
Tarkans Yavuz'la Ankara'dan yakın arkadaştık. Bodrum ortalarda yokken kaç tatili Erdek'te o mahruti çadırlardan kurulu kamplarda geçirdik. O zaman sahillerde oteller ve tatil köyleri de yoktu. Çadırlar vardı işte.. Ara ara da pansiyonlar.. Yıllar geçti aradan. İşler, güçler, yollar ayrıldı. Öyle ayrıldı ki, Tarkans, Alkent'e gelip bana komşu olduğu halde buluşamadık. Bahçemde oturup bir kahve bile içemedik. Ama unutmamış, doğum günümü.. Bana çok güzel bir armağan gönderdi. Kendi oturduğu binanın terasından benim bahçeyi çekmiş. Fotoğrafı da bana yollamış. Kendi bahçemi içerden iyi biliyorum da, kuşbakışı görünüşü ilk defa karşımda.. Görünen ev komşu bina.. Benim ev, ormandan görünmez.. Ne güzel bir armağan eski dosttan.. Teşekkürler Tarkans.. Artık bir kahve içelim mi?. Belki içerde de benim görmediğim bir şeyi bulur, çekersin ha?.
***
SEVDİĞİM LAFLAR
Kim ne derse desin, ne yaparsa yapsın, görevim 'İYİ' olmaktır. Marcus Aurelius (Roma İmparatoru)
***
TEBESSÜM
Devlet memuru, ofiste yan masada oturan diğer devlet memuruna döndü.. "Halk bize niye kızıyor anlamıyorum" dedi. "Biz hiçbir şey yapmıyoruz ki!."