Çocukluktan beri masallara nasıl meraklı olduğumu eski okurlar iyi bilir.. Bu ülkede basılmış bütün masal kitaplarını almıştı babam bana, Bandırma'da.. Binbir Gece Masalları'nın tüm ciltlerini.. Grimm Kardeşleri, Hans Christian Andersen'i, çocuklara Einstein'in "Bilimden önce gelir" dediği hayal gücünü geliştiren ve beni sonunda yazar yapan masalları tekrar tekrar okumuştum.
Küçük Hira'nın o masalsı öyküsünü Posta'da okudum..
Bizim Takvim'le beraber, artık elimde en çok kalan iki gazeteden biri.. Üçüncüsü de var da, İngilizce, ondan ayırdım. Daily Sabah.
Ocak ayının sonlarıydı, Posta dokuz yaşındaki Hira'yı ve muhteşem babasını anlattığında..
Hakkâri'de yaşıyor aile.. Bir kuzeni Ankara'ya gitmiş. Anıtkabir'e de gitmiş ve oradan bir resmini yollamış Hira'ya.. Hira nasıl imrenmiş, nasıl özenmiş, Anıtkabir'i ziyaret eden kuzenine..
Aile fakir.. Hangi para ile Ankara'ya gidecekler.. Üstelik bir de pandemi..
Ama baba, tüm dünya babalarına örnek baba Mehmet Şerif Karahan, köylerindeki karın 1 metreye yükselmesini beklemiş ve kollarını sıvamış.. Evlerinin önündeki kocaman araziye, "İlle Anıtkabir, ille Atam" diyen kızı Hira için, kardan ve buzdan bir Anıtkabir yapmaya başlamış..
***
1. Ve sonunda başarmış da.. -20 derece soğukta, tam 10 gün çalışarak, o uzun Aslanlı Yol'a kadar, tüm simgeleriyle bir Anıtkabir yaratmış.. Hira için..
2. Bembeyaz Anıtkabir olur mu?. Pompasına sıvı boya doldurup boyamış da, aslanları ve sütunları. Kızı Hira ve küçük oğlu ellerinde bayraklarla onu seyrederken..
3. Hem Mehmet, hem Şerif, hem de gerçek bir Karahan olan baba "Bitti" deyince, Hira kardeşini elinden tutmuş. Anıtkabir'in merdivenlerinden çıkıp Sütunlu Salon'un önüne gelmişler.
4. "İşte peri masalı değil" dediğimiz gerçek, Posta Hira'nın öyküsünü birinci sayfadan patlatınca başlamış.. Bu ülkenin her santimindeki Ölümsüz Atatürk Aşkı ve Saygısını en iyi bilen onun Mehmetçikleri, "Altın Gümüş Ordu" bir daha sırmalar saçmak için, Hira ve ailesini evlerinde ziyaret etmişler.. Baba Mehmet, anne Elif, küçük Muhammed ve Hira, onları içinde hem yemek pişen hem de minnacık oturma odalarını ısıtan fırın/sobanın yanındaki yer minderlerinde ağırlamışlar.. Subaylar "Hira'nın öyküsünü okuduk. Şimdi Milli Savunma Bakanımızın davetlisi olarak, hepiniz Ankara'ya, Anıtkabir'e gideceksiniz" demişler.
5. İşte gerçek olan masal.. 4 yaşındaki Muhammed, anne Elif, Hira ve Mehmet Şerif Karahan, Anıtkabir'de, bu defa gerçek Aslanlı Yol'da..
6. Aile, Anıtkabir'in merdivenlerinde.. Hira'nın gözlerindeki mutluluğu okudunuz mu?.
7. Ve işte gerçek olan masal.. Sezen'le sözlerini yazdığımız "Küçük Bir Aşk Masalı"nda olduğu gibi.. "Ne olur biraz unutup kalsak / Ne olur biraz rüyaya dalsak / Ne olur gerçek olsa masallar / Ya da biz masal olsak!."
Hira ve ailesinin rüyaya dalmasına ve masal olmasına gerek kalmadı. Bu ülkedeki Mustafa Kemal inancı, aşkı ve sevgisi Çanakkale'den bu yana masalları gerçekleştirmedi mi!.
Teşekkürler Atam.. Bize bu ülkeyi, bu Cumhuriyet'i, bu sevgiyi, bu aşkı ve minnacık Hira'ya kadar bu "Vatan ve Ata" duygularını armağan ettiğin için..
***
TEBESSÜM
Mustafa Kemal, Köşk'ün etrafında dolaşırken, iki küçük kardeşe rastlamış. Adının Ayşe olduğunu öğrendiği ablaya sormuş..
"Neden burada dolaşıyorsunuz?."
"Biz her gün burada dolaşıyoruz, annemden izin alıp.."
"Neden" demiş, Mustafa Kemal..
"Sizi görmek için" demiş, Ayşe..
"Peki kimim ben?."
"Mustafa Kemal'siniz!."
"Yanıldın. Ben Mustafa Kemal değilim. Benzettin herhalde Ayşe.."
"Size hiç kimse benzeyemez ki" demiş, Ayşe..
***
SEVDİĞİM LAFLAR
Çocuk sevgisi, insan sevgisi için bir ihtiyaçtır. Mustafa Kemal Atatürk