Bir hafta önce, zaten koronadan sarsılmış dünya ekonomisi bir tokat daha yedi. 400 metre uzunluğunda bir kuru yük, konteyner gemisi Süveyş Kanalı'nı tıkadı. Olayın ve yarattığı dehşetin farkında olan tek gazete, bizim gurubun yayınladığı Takvim.. Muhteşem bir birinci sayfa hazırlayıp dehşeti nasıl harika anlatmışlar, okur okumaz, yarım asırlık denizci dostumuz Can'ı aradım.. Yaso'nun eşi, Can Sayın..
Ve pazartesi sabahı, yazısı elimdeydi. Merakla okuyacaksınız.
***
*
Sevgili Can'ın dileği gerçekleşti sevgili okurlar.. Can'ın mailini, bilgisayar başında, gazetedeki köşeme naklederken Ever Given'ın kurtarıldığı haberi iPad'ime düştü..
Geçmiş olsun ama, bugünlerde kullandığımız pek çok malın fiyatında irili ufaklı artışlar görmeye hazır olalım!.
Ikeacılar özellikle..
***
DEMEK Kİ OLUYORMUŞ ŞENOL HOCA!..
Perşembe günü aSpor'da Ender Bilgin Müdürümle yaptığımız programda, ertesi gün de Sabah'ta Şenol Güneş Hocamı çok ağır şekilde eleştirirken açıklamıştım da..
"Bu ülkede spor değil, skor yazarları vardır. Hemen bütün kanallar ve spor sayfaları Hollanda önünde alınan 4-2'lik skora bakıp destanlar yazacak, efsaneler düzecekler.. Özellikle ikinci yarıda ve skor 3-0 iken Şenol Hoca'nın sırf korkaklıktan yaptığı, iki dakikada iki gol yememize sebep olan ve 3-0 önde götürdüğümüz maçı tehlikeye sokan feci yanlışlardan söz eden olmayacak" dedim..
Dediğim gibi de oldu, derken ayni gün öğleden sonra Öcal Ağbimin mesajı düştü telefonuma.. "Skor yazarı Öcal'ın sana cevabını yarın Türkiye'de okuyacaksın.." Okudum tabii. Sevgili Ağabeyim skoru da, Şenol'u da savunuyor ve bağlarken "Eleştirilerinde haklı olabilirsin. Ama iki gün sonra Norveç maçına çıkarken, takıma moral vermek görevimiz" diyordu.
Ben de mesaj attım..
"Norveç maçı 'Testi' Öcal Ağabey.." Testi kırıldıktan sonra yol gösterenlere ne deriz yüzlerce yıldır?.
Testi kırılmadan yol göstermeye cesaret eden tek kişi olduğum için mutluyum.. Benimle tıpatıp ayni düşünen ve ama düşündüklerini benim gibi yürekle yazamayan bazı skor yazarları, Norveç maçının ardından adımı yazmaya cesaret edemeden bana saldırdılar.. Onlara cevabımı perşembe günü Victor Hugo'nun ağzından, Sevdiğim Laflar'da vermiştim.
"Birinin senden nefret etmesinin asıl sebebi, senin gibi olmayı istediği halde, asla olamayacağını bilmesidir."
*
Norveç maçında Şenol Hoca, "Futbol gibi futbol" oynattı takıma.. 3-0 öne geçince, 10 kişiyi getirip 18 çizgimiz üzerine dizmedi. Hollanda bize 20 şut atarken, Haaland ve Sörloth gibi iki forvete sahip Norveç, Uğurcan'ı zorlayamadı bile.
Takım bir ara alışkanlıkla geri çekilir gibi olunca kenardan iki eliyle "Çıkın.. Çıkın" işareti yapan ve "İleri" diye haykıran Şenol Güneş'i izledik. Hatta hücum pres yaptık..
Şenol Hocam, Tıpkı 2002'de olduğu gibi, dünya futbolu gene çıkmazda ve biz, yedeklerine varıncaya dek harika bir kuşak yakaladık..
2002'nin de iyisini yakalama şansı elimizde.. Daha doğrusu senin elinde Hocam..
Yolun ve yolumuz açık olsun!.
Norveç maçı "Örnek" olsun!.
***
MÜZİK... MÜZİK!..
Pazartesiye gene harika başladım. Gene harika bir müzik, pardon klip sayesinde..
Şarkı Barış Manço'nun.. Zalim Sultan..
1985'ten beri dinliyoruz. Klip oğul Doğukan Manço yapımı.. Kemal Başbuğ çekmiş ve Emre Altuğ, Doğukan ve Rus model Aleksandra hem de nasıl şirin oynamışlar..
Emre zaten harika bir müzikal oyuncusuydu.
Doğukan da müthiş. Mahallelerine yeni taşınan güzel kıza hava atmak için birbirleri ile savaşan iki mahalle kabadayısını anlatıyor klip.. Yani öyle güzel anlatıyor ki, 100 kere izleseniz bıkmazsınız, benim gibi..
Yahu, bu Emre ile Doğukan'ı aynen bu klipte canlandırdıkları rollerle, İstanbul'un artık unutulan o özlem dolu mahalle hayatı içinde film yapmak kimsenin aklına gelmez mi?.
Mesela BKM?. Necati Akpınar kardeşim, bu klibi izlememiş olmana imkân yok. Üç senedir dönüp duruyor.
O klibi al, hazır hikâye.. Senaryo yaptır, çek..
Netflix bayılarak oynatır!.
Adı da hazır, müziği de..
"Zalim Sultan!."
***
ORKUN ÜN!..
Orkun Ün!. Giderek okunmaz hale gelen Hürriyet'te ümitlerimi korumama sebep olan gençler var.. Savaş Özbey biri.. Biri de Orkun Ün..
Geçen gün, hafif de dokundurarak (O da sosyal medya emrine girmesin diye) yazmıştım.. Adını yanlış yazmışım iyi mi?. "Onur Erkin!." Yahu böyle bir hata yapmam imkânsız.. Koştum aşağı.. Bilgisayarıma baktım. Aynen.. Yapmışım..
Orkun öyle şirin bir sitem yazısı yazmış ki, "Canın sağ olsun Hıncal Ağabey" diye..
Yaşa Orkun!. Kabul ederim, isim hafızam zayıftır, ama böylesi başıma ilk defa geliyor..
Ama merak etme.. Adını unutsam bile, yazıların hep aklımda olacak, çünkü tiryakisiyim..
***
TEBESSÜM
Bugün Tebessüm, Amerikalı komedyen ve talkşovcu Jimmy Fallon'dan..
Putin nihayet korona aşısı olmuş ve kalkmış evine gitmiş.. Fallon dedi ki..
"Putin enjeksiyon yaptırıp evine giden ilk Rus olarak tarihe geçti. Çünkü Ruslar, enjeksiyon yapıldıktan sonra ya mezara giderler ya da Olimpiyatlara.." (Fallon şakasını yaptıktan sonra bir de izah etti, Amerikan halkı için. Ben etmeyeceğim tabii. Serpil Bacım gerekirse Kemal Biraderi arayabilir.) Tabii Putin şakası yapınca bir de Biden şakası lazım buraya.. Köşeyi dengelemeyi Sevgili Ahmet Hakan kardeşimden öğrendik.. Eee!. Öğrenmenin yaşı yok.
Biden, koronanın ABD ekonomisine yaptığı zararı toparlamak için 3 trilyon dolar bütçe ayırma kararını açıkladı ya.. 3 trilyon dolar!. Nerden gelecek bu para?. Biden "Dev şirketlere büyük vergiler" koyacakmış. Bu haber dünyayı saran o şirketleri fena halde öfkelendirmiş. Örnek veriyor Fallon..
Biden, Beyaz Saray'da uyanmış.. Apple ve iPhone'un ünlü Siri'sine seslenmiş..
"Hey Siri, hava bugün nasıl?." Siri öfkeyle yanıt vermiş?. "Perdeleri aç da kendin bak, b.tch!."
Amerika'nın en yaygın küfrü olan bu kelime ekranda da aynen böyle noktalı çıktı, Fallon aynen telaffuz ettiği halde. Ben size cümleyi tercüme ettim, ama küfrü aynen bıraktım. Çünkü bizim Ceza Yasamızda dost ülke devlet başkanlarına sövmek de suç. Fallon'a ülkesinde güler geçerler ama, ben burada duman olurum, neme lazım!.
***
SEVDİĞİM LAFLAR
İnsanlar köprü kuracaklarına, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. Isaac Newton