TRT Müzik'te hoş bir Ayten Alpman'ı anma programı vardı. Hem sanatçı, hem de insan olarak taptığım kişilerdendir, Ayten..
Dostum, arkadaşımdı.. Gözlerim nemlenerek izledim onun, şarkılarıyla süslenmiş yaşam öyküsünü, bu karantina günlerinde..
...ve anılarım canlandı, gözlerimdeki buğuların arasında.. Programda Ayten'i anlatan ses, "Hayatının en önemli, en anlamlı ve onu bütün ülkeye tanıtan şarkısıydı" derken ve arkada Ayten'in sesi duyulurken..
"Havasına suyuna
Taşına toprağına..
Bin can feda
Benim güzel yurduma.."
*
*
Sonrası efsane.. Bugün hala Efsane!.
***
Ve şarkının hikayesi...
Şimdi de size, "Memleketim" şarkısının öyküsünü anlatmamı ister misiniz?.
Ayten Alpman, ülkenin en ünlü caz şarkıcısı idi, "Aranjman" modası çıktığında..
"Aranjman" üzerine Türkçe söz yazılmış, Batı şarkılar türüne halk arasında verilen addı.
Sonradan eşi olacak İlhan Gencer'le Taksim'in ünlü Çatı Kulübü'nde, İngilizce, Fransızca, İtalyanca söyleyen Ayten'i, aranjmana ilk ünlü hit aranjmanımız "Bak bir varmış, bir yokmuş eski günlerde"yi yapan İlhan Ağbi mi ikna etti, yoksa muhteşem sözleri yazan ve şarkıya adeta imza atan Fikret Şenes mi, bilemem..
Yıllar sonra aradım ve buldum..
Fikret Şenes, Mireille Mathieu'nün dünyaca ünlendirdiği "L'Aveugle/ Kör Adam" şarkısına Türkçe söz yazmıştı aslında.. Ama, L'Aveugle de orijinal değildi..
Moşe Nadir takma adını kullanan Yitzchak Rayz adlı bir Amerikalı yazarın sözlerini yazıp, Alan Scheer'in seslendirdiği "Rabbi Elimelekh" adlı Yahudi halk şarkısından aktarmaydı.
Dünya bu şarkıyı ilk defa sürgüne gönderilen bir Rus Yahudi köyünün öyküsünü anlatan Damdaki Kemancı müzikalinde dinlemişti.. Ben de orda dinlemişim ilk, Ankara'da.. Cüneyt Gökçer sütçü Tevye'yi oynarken.. O zaman farkına bile varmamışım, o müthiş müzikali en az yirmi kez sahnede, bir o kadar da, Topol'un Teyve'yi oynadığı filminde izlerken..
Bu "Birleşme", bir olma, "Biz" olma günlerinde en büyük sığınağımız niye müzik şimdi anlatabildim mi?.
Haşo, Sunay ve Nebil'le yaptığımız Tel Aviv, Kudüs gezimizde, başta "Jerusalem" (Bizim çocuklar okurdu) Yahudi Halk Şarkıları albümleri bulmak için girdiğim bütün müzik dükkanları İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay afişleri ve plaklarıyla doluyken, benim aradığım Geleneksel Yahudi şarkıları niye hiçbirinde yoktu, onu da benim çok sonra anladığım gibi..
İnsanlar kopsa da, şarkıları kopmuyor, dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılıp gidiyorlar, çünkü..
Haşo nasıl Yunan Zeybeği oynamıştı, Gümülcine'deki tavernada..
Ben nasıl Atinalı kızlarla "Çiftetelli Turkika/ Niksarın Fidanları" diye oynamıştım, Plaka'da, Kenan (Onuk) pist kenarında, diz çökmüş Yunan delikanlılarıyla birlikte alkış tutarken..
Müzik evrensel ve ebedi..
***
Tebessüm
Karı koca fena halde kavgaya tutuşmuşlardı. Adam, karısına öfkeyle bağırdı..
"Nasıl hem bu kadar güzel, hem de bu kadar aptal olabiliyorsun, anlayamıyorum.."
Karısı sakin sakin cevap verdi.
"İzin ver de anlatayım. Tanrı beni bu kadar güzel yarattı ki, beni sevesin. Ve bu kadar aptal yarattı ki, ben de seni seveyim."
Sevdiğim Laflar
"Hiçbir iyilik sahtelikle bir arada gitmez." Aristoteles