Yahu bu Ekrem İmamoğlu, bu kadar yeteneksiz, bu kadar kalitesiz, bu kadar beceriksiz de, o zaman ondan bu kadar niye korkuyor, niye her Allahın günü onu yazıyor, onu karalamak için bahaneler buluyoruz?.
Yani benim gazetemi izleyen bir yabancı, İmamoğlu'nu şimdiden 2023'ün büyük favorisi sanır.. Oysa daha ortada seçim havası bile yok. Adaylık konusu hiç yok.
Efendim, İmamoğlu, Belediye Otobüs şoförlerinin pırıl pırıl olmalarını istemiş. Sakal yok. Her sabah tıraşlı, tertemiz surat..
İyi ya işte.. İyi ya..
Sabah işe gitmek için otobüsü seçen 100 binlerce İstanbullu'nun ön kapıdan binip kartını uzatırken, o sabah ilk karşılaştığı "Belediye"dir, otobüs şoförü..
Yani o şoför, o şoförün yüzü, ifadesi Belediye'yi temsil eder.
O yüzde "İtina" istenmesi kötü bir şey mi?.
Kabul.. Tartışalım.. Sakal düzeltmesi, temizliği nasıl yapılacak, ölçü ne olacak?. Yoksa hiç makas, ustura dokundurmadan sakal ve bıyık hüda-i nabit, yani Allahın yetiştirdiği gibi mi bırakılacak?.
Önce tartışalım..
Belediyeyi temsil eden adamın suratına Belediye Başkanı'nın karışma hakkı olup olmadığını tartışalım.
Çalakalem saldırıya geçmeden öce tartışalım ki, bu gazetenin meselesinin İstanbul Belediye Başkanı değil, İstanbul Halkı olduğunu düşünsün, okur!.