Sabah gazeteye geldiğimde, pantolonumun paçasını sıyırıp Yasemin'e sol ayak bileğimi gösterdim. Sadece o bilekte yan yana dizilmiş altı kızartı ve şişlik var..
Haşerat sokması..
Fena halde kaşıntı yapıyor. Bacaklarımda, kollarımda ısırılmadık yer yok, o da ayrı!.
Yasemin "Ya ben Hıncal Bey" dedi.. Onun kolları da, o ufak kırmızı şişliklerle dolu.. "Kaşıyorum, yara oluyor, felaket" dedi..
Ben Etiler'de oturuyorum. Yaso, Birinci Levent'te..
Peki Serpil!. Bacı Tuzla'da.. Hafta sonu gitmiştik. Onun vücudu da ayni sokmalarla perişan..
Avcılar'da bir arkadaşım var.. Onu da, hem de nasıl sokmuşlar..
Anlayacağınız İstanbul, hem de nasıl bir garip, bir bugüne dek görülmemiş sinek istilasında..
"Afrika Sineği" diyenler var.. Serpil "Minnacık, gözle görmek zor" diyor..
Şimdilik feci sokması, şişirmesi ve felaket kaşınmasıyla hayatı zehir etmesi dışında bilinen bir mikrop taşıma, hastalık bulaştırma durumu yok.. Ama bilmeyiz.. Kuluçka süresi bir aysa, 45 günse mikrobun sonbahara ne oluruz, Allah göstermesin.. Afrika'dan gelen mikropların yarattığı ölümcül salgınları biliriz de..
Şimdi bakın..
Etiler'de oturuyorum. Yani Beşiktaş'ta..
Beşiktaş'ın yeni Belediye Başkanı var.. Yeni, genç.. Durmadan resimlerini astırıyor dört bir yana.. O kadar..
Hani açıklama?. Hani mücadele?. Belediye'nin görevi değil mi, yöredeki haşerelerle mücadele etmek?.
Beşiktaş, İstanbul'da.. Olay, Tuzla'dan Avcılar'a İstanbul'un her yanında. İstanbul'un "Her şey çok güzel olacak" diyen, tatilini de yapıp dönen yeni Belediye Başkanı'nın görevi değil mi, tüm kenti saran bu felaketle ilgili açıklamalar yapmak, İstanbul halkına tavsiyelerde bulunmak.. Ve o uçan haşerelerle en çağdaş savaşa girişmek!.
Gık yok!. İstanbul Büyükşehir'den de..
İstanbul Vilayeti'nden de ses çıkmıyor. Ne vali, ne ilgili ve yetkili yardımcısı, ne de İl Sağlık Müdürlüğü'nden bir açıklama duyan, bir mücadeleye şahit olan var mı?.
İstanbul'u yönetenlerin atanmışı da uykuda, seçilmişi de...
Yani yıllardır yazıyorum..
Bu şehrin, dünya incisi bu kentin, geçen yıl 12 milyon turist ağırlayan İstanbul'un sahibi yok!.
Var mı?.
Bana değil.. Bin tane kanal var.. Dağıtın onlara..
Anlatın, nedir bu sinek?.
Sokunca ne yapmamız lazım?.
Siz ne yapıyorsunuz mücadele için?.