Hele transfer ayında, "Gazetede okuduysan inanma" şaşmaz ilkem olur. Çünkü hepsi sallar.. Akla gelen gelmeyen her ismi, her kulübe alır satarlar, 1000 taneden biri tutunca da "Haber bizde okunur" diye kupür basarlar.. 999 tutmayan sallama ne olur umurlarında olmadan.
Gazetede okudum gene.. Fatih Terim, Arda Turan ile konuşmayı ve ona bir şans daha vermeyi düşünüyormuş.
İngilizler "Wishful thinking" derler..
"İyimser düşünce/ İşine gelen düşünce/ Hüsnü kuruntu" anlamına.. Belki ben de öyle düşündüğüm için inanmak istedim bu defa..
Arda bu ülke futbolunun tarih boyu yetiştirdiği en büyüklerden biri.. "En büyüğü" de diyebilirsiniz.
Orada tutunmayı bilemedi. Gençlik hatası..
Hangimiz yapmadık?.
Onun bunun gazına geldi..
Hangimiz gelmedik!.
Amma velakin..
Arda gibi bir "Ulusun gururu" olacak yetenekler patates tarlasında yetişmiyor..
Hele onlar, hele kendileri "Bana bir şans daha verin" diyorlarsa, onlara bu şansı vermek gerek. Hele Fatih Terim gibi bir büyük hoca isen..
Kaprisi sadece büyük futbolcular, büyük yetenekler yapar.. Yeteneği sınırlının her emre "Yess Sir" demekten başka çaresi var mı?. Onları ben de yönetirim.
Marifet Ardaları, Burakları yönetmek..
Fatih Hocam, Hagilere, Popescu, Taffarellere, hem de dünya "Bunlar bitti" dedikten sonra şans verdi, unutmayın.
Bir yanda kessen sarı kırmızı akar, Fatih Terim.
Öte yanda, çocukluğunun ilk günlerinden beri Galatasaray delisi, Ali Sami Yen'de top toplayan çocuk Arda..
O Fatih, bu Arda'ya bir şans daha verse, kim ne kaybeder.. Olsa olsa Arda gene kaybeder..
Ama ya kazanırsa..
Galatasaray kazanır..
Türkiye kazanır.. Dünya kazanır..
En başta da Fatih Terim kazanır..
Alaçatı'dan beri tepe taklak giden namını, bir kere daha zirveye çıkarır..
"Affeden, affetmeyi bilen, yaratan, yaşatan büyük adam" olarak!.
Haydi Hocam, bitir bu işi!.