Hafta sonu İzmir yollarına düşer ve bir dost düğününe ve ağabeyim, yengem, yeğenlerim ve İzmirli dostlarla gecikmiş bayramlaşmaya giderken üç acı haber arka arkaya geldi.
***
Şeref Has'ı kaybetmiştik.. 1957'de gazeteciliğe başladığımda tanıdığım ve kısa zamanda "
en sevdiğim futbolcular" sıralamasına giren
insanlardandı o..
O zamanlar, masraf azalsın diye, hafta sonu iki maç oynardı deplasmana gelenler. Bu yüzden de çarşambadan gelir Ankara'da kampa girerlerdi.
Yeni Gün gazetesinin en genci ben de kamp haberleri ve röportajları
yapardım.
Burnundan kıl aldırmayanlar da çoktu şöhretler arasında ama, benimle kırk yıllık dost gibi olanlar da vardı..
Fenerbahçe'de
Lefter, Basri, Can ve Şeref'ti en yakın olduklarım, en sevdiklerim.. Kampa geldiğimde Şeref hele, kardeşi gelmiş gibi karşılardı. Lobide mut- lak bir şeyler ikram eder, programın yettiği kadar benimle otururdu.
Bir de Lefter aynen..
Şeref'in kaybına nasıl üzüldüm bilemezsiniz.
***
Cumartesi sabahı köşemde
Eyüp Karadayı'dan bir "
Neşe" okudunuz.. Ben o satırları yazarken, siz okurken, Bab-ı Ali'nin neşe küpü, ama en acar spor gazetecilerinden Eyüp Karadayı kardeşim ölüyormuş meğer. Güven Taner'im mesajıyla aldım acı haberi.
İnsan insanı en çok seyahatte tanırmış. Eyüp'le 1980 Moskova Oyunlarından başlayarak çok seyahatte bir arada olduk.. Herkesin sevgilisiydi, hepimize aşıladığı neşesiyle..
Şimdi cenneti kahkahalara boğmuştur bile..
***
..Ve Ergun Uçucu..
Beni tiyatroya başlatan
Haldun Dormen'dir. Aşık eden de o muhteşem,
o unutulmaz
Ankara Devlet Tiyatrosu.. Cüneyt Bey'in, Büyük
Gökçer'in Devlet Tiyatrosu..
Ergun Uçucu o tiyatronun devlerindendi, daha konservatuardan mezun olduğu yıllardan itibaren..
1959'da Oidipus'la çıkmıştı sahneye ilk. Ordaydım.. Sonrası destan. Unutamadığım oyunlarını yazmaya kalksam, bu gazete yetmez.
Türkiye onu, saat dokuzu çaldı mı, "
Uykudan önce" diye TRT ekranı başına topladığı çocuklara kısa bir masal anlatıp "
Hadi sütünüzü için ve uykuya" deyişi ile tanıdı.
O yılların en müthiş çocuk dizisi, büyükleri de tiryaki eden
Susam Sokağı'nda Kurabiye Canavarı'nı seslendiren de oydu. Sayısız film de çevirdi ama Ergun, sevgili dostum, asıl sanat gücünü, Tiyatro'da ve ekranda, yabancı dizilere hayat veren seslendirmelerinde gösterdi.
Yeri dolmaz.. Devlet Tiyatrosu'nda
gidenlerin hangisinin yeri doldu ki?.
***
Şeref, Eyüp, Ergun dostlarım.. Kaldığımız yerden yukarda devam etmek üzere..