"Aylık aidatları indireceğim" diye kampanya yapıp, Alkent'in yönetimine talip olan Ahmet Koter nam zat, kazanır kazanmaz ilk uygulamasını yaptı.
Üç gün önce sitenin serasını ziyaret eden ve kıdemli bahçıvanlardan Gürsel'e "Hıncal'ın adamı sen misin" diye soran Ahmet efendi, çarşamba öğleden sonra Gürsel'i kovdu.
Çünkü adamın, aidattan da önce gelen bir işi var.. Alkent çalışanlarının haklarını koruyan Hıncal'dan intikam almak..
"Bak" dedi, Ahmet Efendi.. "Hıncal Bey, kalemine güvenip bana kafa tutma.. İşte, kovma işine senin bahçıvanından başlıyorum.. Hadi ne yapacaksın görelim.."
Düşünebiliyor musunuz, işletmeciliği dillere destan olduğu için en pahalı sitelerden biri haline gelen Alkent'in düştüğü durumu..
Evet.. Gürsel benim bu daireyi aldığım 1999 yılından beri 20 yıldır bahçıvanım.. Nasıl bir bahçıvan olduğunu görmek isteyenler Alkent'in bütün bahçelerini dolaşsınlar.. Bitki zenginliği bakımından benim ki kadar zengin, bahçecilik, estetik açısından benimki kadar güzel bir tane daha bulabilirlerse, ellerinden öperim.
Bu bahçe işte o "ilk kovulan" Gürsel Usta'nın eseri.. Gürsel'in iki günahı var. Biri kıdemli, üç kuruş maaşının, göreceli yüksek olması. Yani kadro daraltırken kovulacak, ihtiyaç olursa yerine asgari ücretli biri alınacak.
İkincisi.. Ahmet Efendi'nin siteyi kendi keyfince, yani üç kuruş aidat indirmek için yönetmek isteyişine karşı çıkan Hıncal Uluç'un emektar bahçıvanı olması.. Şov yapacak ve intikam alacak. Bir adam kovarak iki kuş vuracak yani..
Alkent'i yönetecek ve sitenin değerini sıfırlayacak kafa işte bu!.
Adım adım arkandayım Ahmet Koter.. Her adımını çok dikkatli at bundan böyle!.