Dedem Kilis Müftüsü Muharrem Efendi'den duymuştum ilk "Temizlik imandan gelir" lafını..
Dinimizin temel ilkesiydi..
Geçen pazar sabahı, konserde ilk defa yerimiz kahvenin ortasında değil, cam kenarındaydı. Bu bazı şeyleri görmemi sağladı, iskeleye yanaşan gemiler tüm manzaramı kaparken.
***
Gençken, Haydarpaşa'ya trene giderken kayık kiralayıp kürek çektiğim Kadıköy Körfezi'nin nasıl
mide bulandıracak kadar kirlendiğini gördüm.. Ne bulduysak atmışız denize.. O güzel Marmara olmuş
doğal çöplük.. Bir yanda Coca Cola şişesi, yanında beşlik simit birlikte yüzüyorlar..
Martılara kahvaltı mı attık acaba?. Yığınla poşet. Yığınla pislik..
Ya bir de temizlik imandan gelmese ne olurdu acaba?.
***
Gemiler yanaşırken, gençliğimizde, miçolar iskele sürerlerdi, yolcular insin diye..
Yeni şehir hattı gemilerinde baktım
herşey otomatik.
Gemi yanaşırken, düğmeye basınca iskele iniyor.. Yani teknoloji gelişmiş.. Gelişmiş de, gemi başına vardiya hesabı yapın,
en az altı miço işini kaybetmiş..
Çarpın gemi sayısıyla..
İstihdam sorununun birinci sebebi teknoloji değil mi?.
***
Gemilerin adlarını okuyorum.
Semt isimleri var..
İnsan isimleri var. Bu arada "
İstanbul 9", "Beşiktaş 1" gibi numaralı isimler de var..
Koyacak isim mi kalmadı da ülkede, numaraya
geçmişiz acaba?.