Kahvemi içerken her sabah gazetemi satır satır okurum ya..
Günaydın ekimizin kapağında "İnsaf!. Bir anneye bu soru sorulur mu" diye bir başlık..
Gel de okuma..
Sanatçı Tuğba Özerk'in annesine, bir televizyon canlı yayınında, manken sunucu Deniz Akkaya "Siz kızınızın sevgilisi ile birlikte oldunuz mu" diye sormuş..
Haberi okumak için 3. sayfayı çevirdim.
Olay 2 yıl önce olmuş ama, anne şimdi dava açınca, güncelleşmiş. Al sana bol Deniz fotoğrafı koyma fırsatı..
3. sayfada Dilek Yaman imzalı haberdeki cümle..
"Kapani (Tuğba'nın annesi) beslediği kini iki yıl sonra savcılıkta kustu.." Yani bir kapaktaki başlığa bakın, bir de içerdeki yazıya..
Yahu Sinan Özedincik kardeşim (Ek yayınlar yönetmeni olur), senin sayfalarında editörler, birbirlerinden bağımsız, kendi keyiflerine göre mi başlık atar, haber koyarlar..
"İnsaf!. Bir anneye bu soru sorulur mu" başlığı ile "Beslediği kini 2 yıl sonra kustu" lafı uydu mu şimdi?.
Yoksa senin editörler "Uysa da, uymasa da" mı diyorlar?.
Muhabir Dilek kardeşimizin tek taraflı, saldırgan ve aşağılayan üslubuna dikkat etmeniz gerektiğini öğrenemediniz mi?.
Bu kaçıncı saptırılmış haberi?.
Bu gazete bizim..
1990'dan beri bu köşede yazan, en kıdemli Sabahçı olarak, benim!.
Sahip çıkmalıyız, Sinan!.