Yüksel Aytuğ kardeşimin dünkü köşesinde tepe haberdi. "İki Türk Dünyaya Bedeldir" başlığı ile.
Haber "Geçen hafta dünya iki Türk'ü konuştu" diye başlıyordu.
Çin'de kılık kıyafeti perişan biri girmek istediği lokantadan garsonlar tarafından kovulurken bir Türk müşteri devreye girmiş, çulsuzu masasına alıp doyurmuş. Olay aslında bir sosyal deneymiş. Yüksel "Türk'ün verdiği ders birçok ülkede ana haber oldu" diyor.
İkinci olay Almanya'da. Gene bir evsiz, bu defa gerçek, metroda rayların üzerine düşmüş. Türk genci raylara inmiş, yaşlı evsizi kucaklayıp perona atmış ama kendisi gelen trenin altında kalıp ölmüş..
Peki Yüksel kardeşim.. Dünya bu iki genci konuştu diyorsun ya.. Peki Türkiye niye konuşmadı, o hiç mi dikkatini çekmedi?.
Bu iki haberi hangi ana haberde izledin?. Hangi gazetemiz birinci sayfasında, geçin iç sayfada yazdı?.
Yahu sen yazmasan her gün bir takım gazete okuyan benim haberim olmayacaktı..
Dün yazdım kocaman.. "Olaylar ve Bizler" diye.. "Niye iyi haberleri yazmıyor, vermiyor, büyütmüyoruz" diye..
Çünkü bizde "İyi haber, haber değildir" anlayışı var, Yüksel!.
Evsizi tekme tokat dışarı atmaya kalkan garson Türk olsaydı, veya koşarak giderken ihtiyara çarpıp, metronun altına itseydi o genç, bugün adlarını ezberlemiştik..
Adları ne, o dünyanın konuştuğu iki Türk'ün.. Bilen var mı?.