90'lı yılların başlarıydı galiba.. Tam bir leş ve keş yatağı Ortaköy'ü İstanbul'a ve Türk Turizmi'ne armağan eden Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Atay'la yakın dost olmuştuk.. Bir gün "Hıncal sen böyle şeyleri seversin, gel benimle" dedi.
Aldı beni Beşiktaş, Çarşı içine götürdü. Orda depo diye kullanılan bir sinema kalıntısı leş vardı.
Elden geçirmiş. Tiyatro salonu, kültür merkezi yapmış..
Devir tiyatroların birbiri ardına kapandığı günler.. Haldun Dormen, Ali Poyrazoğlu gibi devler bile dayanamamış..
"Belediyeye yük olur Başkan" dedim..
"Olmayacak" dedi.. Gençler bulmuş. Onlar her şeyi yüklenmişler.., Gittik ki, üç genç.. Kardeşmişler..
"Moraliniz bozulmasın ama, siz geri zekâlı olmalısınız.. Bu devirde, hem de böyle mahalle arasında, yolu, otoparkı olmayan yerde Tiyatro oynatacak kitap satacaksınız öyle mi" dedim..
Kibar çocuklar cevap vermediler ama, lafımı bana yedirdiler..
Gençler, Erdoğan Kardeşlerdi..
Yılmaz, Mustafa ve Deniz!..
Yılmaz dünya çapında filmler yapıyor.
Mustafa Anadolu Ateşi ve Truva ile dünyayı dolaşıyor..
Kurdukları yer..
BKM!.. Beşiktaş Kültür Merkezi..
Bu merkezi yaşatan ve Yılmaz'a o efsane filmleri çekmesi için zaman ve finans sağlayan yönetim dehası da dostum Necati Akpınar..
Cumartesi akşamı, BKM Komedi Festivali etkinliklerinden biri vardı, BKM'de.. Davet etti, Necati koştum ki..
"Çok Güzel Hareketler Bunlar" adını efsane yapan gençler vardı hani.. BKM Mutfağında Yılmaz'ın hem de nasıl bir çalışma ile yetiştirdiği ve sahne, perde, ekrana kazandırdığı harika gençler..
İşte o mutfak, gene başlarında Yılmaz, yeniden çalışmaya başlamış..
"Çok Güzel Hareketler Bunlar 2" ekibi iyi mi?.
İlk defa, kendi yazdıkları, kendi sahneye koydukları ve kendi oynadıkları skeçlerle hem de ilk defa seyirci karşısına çıkıyor, ikinci kuşak.. Onlar sahnede. Yılmaz elinde mikrofon, biz seyircilerin arasında.. Bitiyor. Yılmaz eleştiriyor.
Nasıl harika bir geceydi..
Hem güldüm..
Çünkü skeçler çok iyi yazılmıştı ve çok iyi oynanıyordu.
Hem coştum..
Gençler başardı mı coşuyorum ben..
Geleceğin emin ellerde olduğunu görür de coşmaz mı insan?.
Kültür Bakanımıza bir önerim var..
Bu BKM'nin, bu Yılmaz'ın, bu Necati'nin yaptıkları.. Bu ikilinin Türk Kültür ve sanatına hem de sıfır karşılık ve bol masrafla kazandırdıkları meydanda..
Alkış yetmez.. Para da olmaz..
Onlara Devlet Kültür Nişanı vermelisiniz!.
O gece izlediğim gençler..
Hiçbirinizi daha önce görmedim.
Adlarınızı bile bilmiyor ve burada yazamıyorum.
Ama sizler de, adlarınızı herkese kendiniz ezberleteceksiniz emin olun..
O kadar, ama o kadar iyiydiniz!.
Hepinizi sımsıcak öptüm!.