Aslında "Haftanın Sahtekârı" diye hakemlerimizi ilan etmeliydim..
Ellerinde uyarmak ve sonra kart göstermek, sonra da oyundan atmak yetkisi olduğu halde, kendilerini aldatmak için her şeyi yapanları ısrarla, inatla hoş görüyorlar..
Hele üç büyüklerden, hele ev sahibi takımdansalar..
O zaman da, benim sahtekârların hepsi meydanın boş olduğunu görüp azıyorlar.
Taç atışı kazanmak için bile hakem kandırmaya kalkıyorlar.
Ayıptır. İnsanda utanma olur. Ama yok.. O zaman hakem terbiye edecek. O da yok..
Haftanın maçıydı, ben dahil pek çoklarına göre Malatya- Sivas Mücadelesi..
Ama tadını kaçıran, her kaybettikleri topun ardından kendilerini yüzlerini tutarak yere atan Malatyalılar oldu.
Sanki talimat almışlar, kenardan..
En başta da kaptanları Adem Büyük.. Sivas'ın en önemli adamı, iki golün asistini yapan Douglas, suratını tutup kendini yere atan Malatyalı'nın tuzağına düşen Bülent Yıldırım'ın kurbanı oldu ve 53'te ikinci sarıdan kırmızı gördü.
Baş sahtekâr, sırf "Hakemi aldatma" yüzünden üç kez sarı kart görmesi gereken kaptan Adem Büyük'tü..
Bir meslektaşının ekmeği ile oynadığı için kına yakmış mıdır acaba o "Sözde" Kaptan?.