Güneş batarken Ünal aradı.
Ünal Özüak.. Ve kötü haberi verdi..
"Ağbi İsmet Badem'i kaybettik.." İsmet.. İkimizin de yakın dostu. Hele ikisinin de hayatı basketbol olduğu için, Ünal'la kardeşler nerdeyse.. Ortaköy Ortaköy'ken üçümüz saatlerce oturur, sohbet ederdik basketbol üzerine tabii..
Motosiklete meraklıydı.
Hem de en ağırı, en güçlüsüne..
Ben oldum olası sevmedim..
Antakya'da ortaokulda öğrenciyken, ağbimle benim en iyi arkadaşlarımız, valinin yaşıt oğulları, İskenderun yolunda motorları ile kaza yapıp ölünce bitti benim için iki tekerlekliler..
Ama meraklısı da işte böyle..
Ölümüne..
Ünal'dan istedim.. "Son sözü sen yaz, İsmet'e" dedim. Yazdı.
"Ne acelen vardı dostum..
Kocaman vücudunda altın bir kalp taşıyan basketbolun alameti farikası dev dostumuz İsmet Badem ecele motor sürdü gitti. Kritik ameliyatlar sonrası sağlığıyla ilgili zor günler geçirirken kocaman Harley'ini zaten can pazarı yollara sürmesi adeta intihar gibiydi ama ne denir İsmet bu..
Kocaman ince yürekli şövalye...
Basketbolun yayılması ve sevilmesinde 'Beyaz Gölge etkisi' yapan dostum ışıklarda uyu.."