Real Madrid'in 13. Avrupa Şampiyonluğu'nu bir Real taraftarı olduğum halde, hazmedemedim.
Yarı finalde, Bayern'i elerlerken hakem parmağı vardı. Bizim Cüneyt Çakır öyle bir penaltıyı vermedi ki, çok şey değişebilirdi.
Finalde Sırp Maziç, Liverpool'u Salah'ı hem de nasıl bilerek sakatlayan Sergi Ramos'u kırmızı kartla oyundan atsa, gene çok şey değişebilirdi. Sırp hakem faul bile vermedi.
Yani İki Balkan Hakemi, Real'e kupayı vermek için adeta iş birliği yaptılar.
Dünya medyasına bakıyorum da.. Tersi olsa, bir Mısırlı Salah, mesela Ronaldo'yu öyle sakatlasa ve Real kupayı kaybetseydi, yer yerinden oynardı.
Şimdi geçiştiriyor, hiçbir şey olmamış gibi Real destanları yazıyorlar.
İşin acı yanı..
Maçı naklen yayınlayan TRT'nin sunucuları da, pozisyon onlarca defa tekrar edildiği halde Ramos'un nasıl hayvanca davrandığının farkına varamadılar ve söylemediler. Oysa tekrarlanan görüntülerde her şey o kadar netti ki..
Ramos, yan yana koştuğu kendisinden hızlı Salah'ın bileğini kolu ile vücudu arasına sıkıştırıp öne geçmesini önlüyor. Bununla yetinmiyor, aynen güreşteki kol kapma (Aslı yağlı güreşten gelir) oyunu almış gibi, sıkıştırdığı bilekle ters yöne dönerek, Salah'ın sırtüstü yere düşmesine sebep oluyor.. Salah omuz üstü düşerken, Ramos bütün ağırlığı ile vücudunu yere çarpan omuz üzerine bırakıyordu. Bu omzun kırılması, en ucuzundan çıkmasına sebep olacak haince bir hareketti ve Ramos'un ne yaptığını bilmemesine imkân yoktu.
Çünkü yaptığı anlık tek bir hareket değil, bilerek devam eden zincirleme bir faul silsilesi, rakibi sakatlayacak kasıttı..
Salah ağlarken, o kasap utanmadan kupayı kaldırdı ve dünya medyası da onu alkışladı.
Tekrar soruyorum..
Mısırlı Müslüman Salah, ayni kasıtlı oyunla Ronaldo'nun omzunu kırsa ve oyundan çıkmasına sebep olsa, bu medya ayni tavrı mı takınırdı?.