Serpil bacım aslında yaz için Tuzla'ya taşınmadı, evi hazırlamak için bir haftalığına geldi ama biz fırsatı kaçırmadık.
Birader, Kemaller de burda.. Ver elini Tuzla..
Tuzla benim için iki şey. Birincisi ünü dünyaya yayılmış köfteleri.. Üniversite yıllarımda Adil'de tatmıştım ilk. Adil şimdi yok.
Yeni adresim yıllardır, Filizler..
Gene oraya gittik ki, Ramazan'ın ilk gecesi. İftar sofrası hazırlamışlar.. Hurma dahil harika açışlar.
Sonra çorba.. Sonra çeşit çeşit köfteler.. Hepsi ayrı lezzet..
Artık ağzımıza bir fıstık atacak halimiz yok derken, kapanış geldi. İrmik helvası..
Bir tatlı kaşığı aldım, tadayım diye.. Olmaz böyle şey.. Tabak bitti. Herkesin tabağı bitti.
İrmik ustalık sanatıdır. Lafın gelişi değil. Zamanında İstanbul'da kalfalıktan Ustalığa yükselme sınavıydı İrmik Helvası yapmak. Başaranlar, önlük kuşanabilirdi ancak.
Bizim helvayı yapan, Ord. Prof. olmalı..
Kalktık, yürüyerek ikinci durağıma gittik.
Hakan!.
Benim İstanbul'a taşındığım yıl açmış Hakan, Tuzla'da bu dükkânı..
Dondurma.. Kendi yapıyor, kendi satıyor, 1981'den beri.. Özel kâğıt helvaları arasında. Ya da gene kendi imalatı kornetle.. 20 çeşit falan. Hemen öne masalar atıldı. Dondurma mı daha lezzetliydi, Tuzla ve anılar sohbeti mi, bilmem artık..
Tuzla'yı uzun uzun yazacağım hem İstanbullulara, hem de yaz için İstanbul'a gelenlere..