Çocukken sinema kapılarında "İki Film Birden" yazısını görünce nasıl sevinirdik ağbimle.. Bir biletle iki film..
Sonra babamın tayini Antakya'ya çıktı. Gündüz sineması vardı, şimdi nedir bilmem. Pazar sabahı ona gittik.
Kapıda "On film birden" yazıyor.. Yahu etrafta rekabet edecek başka sinema da yok. Gene de 10 film. Girdik hemen. Çıktığımızda gece olmuş, annemle babam da meraktan ölmüştü tabii. Ortada Asi Nehri var, boğulmalarla ünlü.
Neyse.. Bugün ben size "İki film birden" diye izlenim yazacağım.
Oyun Gecesi, oldukça ilginç bir gerilim filmi. Bol da güldürüyor. Bir zamanlar bizim de Ankara'da vardı, Oyun Gecemiz.
Bizde toplanırdık dost aileler ve Holly ile benim Amerika'dan getirdiğiniz oyunları saatlerce oynardık.
İşte öyle bir oyun gecesi. Konuklardan biri bir oyun planlamış. Az sonra birileri gelecek, onu kaçıracak, kalanlar, bırakılan delilleri izleyerek rehine(!) yi bulacaklar. Güzel.. Güzel de, bilinmeyen, oyun içinde oyun olduğu.. Son ana kadar, hatta ondan sonra bile sürprizler..
Hoş..
Suç Takımı, ilginç bir polisiye. Hem de hapisteki bir "Dahi" suçlu, iki mümkün olmazı başarmaya kararlı. Önce kaçılması mümkün olmayan hapishaneden kurtulacak. Sonra da soyulması mümkün olmayan Los Angeles Merkez Bankası'nı soyacak. Adam müthiş. Ama Los Angeles Şerifi de (Gerard Butler çok iyi..) müthiş..
Zaman zaman bana Gary Cooper'ın "Kahraman Şerifi'ni hatırlattı. Korkunç çeteye karşı bir şerif!.
Başından sonuna keyifle izledim. Türü sevenlere tavsiye ederim.