Pazar akşamüstü Eyüp (Karadayı) aradı.
"Yahu Hıncal ne çok okuyanın varmış" dedi.
"Sabahtan beri telefonum durmadı."
Pazar Neşesi'ni Eyüp'ten nakletmiş, girerken de "Son günlerde biraz rahatsız" demiştim. Millet telefona sarılmış, "Geçmiş olsun" diye.. "Tamamen iyileştim. Turp gibiyim. Şimdi de onu yaz ki, sevenlerimiz meraktan kurtulsun" dedi. Derken de bir fıkra daha anlattı tabii..
Temel evlenmiş. Fadime hamile.. Temel "Erkek adamın erkek evladı olur" diye ortalığı birbirine katıyor. Kasım kasım kasılıyor..
Doğuma bir ay kala askere gitmiş. Fadime doğurmuş ki, kız.. Aileyi bir telaş almış.
Bunu Temel'e kim söyleyecek, nasıl söyleyecek..
Fadime "Merak etmeyin ben haber veririm" demiş. Almış eline kalemi, yazmış askere mektubunu..
"Temelim.. Bebeğimiz oldu. Kaş, göz, ağız, burun, hepsi sen.. Gerisi ben!."