Seçkin, kaliteli oyunlarla dolu bir Tiyatro sezonu izliyoruz. Bu defa da bir İonescu seyrettim.. En sevdiğim yazarlardandır..
"Kral Ölüyor!."
Tiyatro Martı sahnelemiş.. Ben Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi, Müşfik Kenter Salonunda izledim.
Tarihi Baruthane'yi düzenlemişler. Onun içindesiniz. Solunuzda Mustafa Kemal, sağınızda Müşfik Kenter'in fotoğrafları..
"Kral Ölüyor"u, Erdal Özyağcılar, adından başlayarak elden geçirmiş..
"Kral" yapmış adını..
İonescu'nun oyunu Ölümsüzleşmek isteyen Kralın, burun buruna geldiği ölüm karşısındaki çaresiz direnişini anlatıyor.
İki de karısı var kralın. İlk karısı, esas kraliçe.. O, kral ölsün de iktidar eline geçsin diye doktoruyla işbirliği yaparken, ikincisi, çok sevdiği kralını yaşatmak için çırpınıyor sadece..
Hem güldüren, hem düşündüren bir oyun..
İonescu evrensel bir oyun yazmış yani.. Her zaman ve hepimiz varız, içinde..
Kralı, usta oyuncu Erdal Özyağcılar canlandırıyor.. Tam da bir İonescu Ustası gibi.. Güzin Özyağcılar 1. Kraliçede ödüllük bana sorarsanız.. Yeni tanıdığım Nihan Büyükağaç 2. Kraliçe'de, Barış Kiralioğlu Doktorda, Gözde Çetiner Hizmetçi'de çok başarılılar. Ama benim en çok dikkatimi çeken muhafız oldu. Ferdi Alver..
Hani klasik oyunlarda arkada elinde mızrağı ile dururlar ya.. Elinde mızrağı ile dimdik dururken, bakış ve mimikleriyle önde konuşanlardan rol çalan bir muhafızı ilk defa gördüm. Konuşan bölümleri de var tabii.. Ama heykel gibi dururken oynamak?. Oyun gücünü göstermek.. Bu delikanlı müthiş kere müthiş..
Oyunun tek kusuru.. Günümüz için uzun. Birer saatlik perdeler, TV'nin hızına, ritmine, temposuna alışık seyirci için zor. Tabii bizim üç saate yakın süren ölü dizilerden söz etmiyorum.
Dramaturg Erdal Özyağcılar, eline makası almalı ve sahneleme metnini şöyle bir biçmeli, tekrarları atmalı, oyunu hatta Kızgın Damdaki Kedi gibi tek perdeye indirmeliydi. O zaman seyirci misliyle artar, bana sorarsanız.
İzlemek isterseniz tıklayın..
www.tiyatromarti.com