Bu yazıda isim yok.. Kimse incinmesin..
Kimsenin de işini bozmak istemiyorum..
Günümüzün ünlü, en popüler sanatçılarından biri..
Ben onu hiç kimse tanımazken keşfettim. Az izlenen bir kanalda haftalık sanat belgeselleri yapardı. Kendi de üretirken.
Sonra bir sanat fuarında onun köşesini gördüm.. Bayıldım.. Bu köşede defalarca yazdım..
Bir gün beni atölye olarak kullandığı evine davet etti.. "O resimleri nasıl yapıyorum gör, daha sergilemediğim eserler de var, onları da gör" dedi..
Gittim tabii..
Çok iyi dost olduk.. Kardeş gibi olduk..
Bir gün telefon etti..
"Müjde Hıncal Ağbi.. Uluslararası ünlü falanca galeri beni kabul etti. Artık eserlerim dünyanın dört bir yanında sergilenecek..
Amerika, İtalya.. Aklına neresi gelirse.. Bu sergilere sen de davetlimiz olacak, hepsine geleceksin.." "Sen manyak mısın" dedim.. "Ben zaten senin yanındayım. Senin her etkinliğini, her başarını yazıyorum.. Sen o taraklarda hiç bezi olmayanları davet et ki, onlar da seni yazsınlar!.
Ben zaman zaman ev/ atölyene gelir, senin yardımcının harika biber dolmalarını yer, yeni çalışmalarını da görür yazarım.."
Dediklerimi aynen yaptı ve yeni dostlar, destekçiler kazandı!.