Beyaz plakalı siyah bir araba..
Kadir Topbaş'ın İstanbul'un hem de en kritik bölgesine heyula gibi dikilmesine izin verdiği Zorlu adlı utanç yapısına yol açabilmek için en çok kullanılan Köprü girişini yok edip, Zorlu caddesine çevirdiği o yüz karası var ya.. Orda gidiyorum..
İki şerit yol. Sağ şerit Zorlu'ya gidiyor.
Sol şerit Ulus/Etiler istikametine devam ediyor, az ilerdeki çaprazda ayrılıp...
Biz Etiler şeridinde, yani soldayız.. Birden bir hoparlör duyduk arkadan.. Bizim plakayı bağırıyor ve "Hızlan.. Hızlan" diyor.. Benim iki yardımcım da kesin talimatlıdır. "Bu araba trafik suçu işlemeyecek. Özellikle de hız sınırlarına mutlak uyacak.." Meskûn mekânda hangi hıza izin veriliyorsa hızımız o..
34 EB 0606 anonsa devam etti..
Zaten kısacık yol, hemen ikiye ayrıldı. Ve bu 34 EB 0606, sağa saptı iyi mi?. Korukent yoluna.. Yani adam aslında sağa sapacak, sağ şeritte olması lazım ama doğru şeritte, solda giden bizi sollama peşinde..
Sonra da anında sağa sapacak tekrar.
Yuh artık!.
Ya yol vereceğiz beyzadeye, ya hızlanacağız!.
Kimsin be sen?. Beni suça iten sen kimsin?.
Bu defa cevap istiyorum..
Beyaz plakalı ama, harici anons sistemli bu trafik küstahı kimdir?.
Beyaz plakalı ama resmi biri mi işliyor bu cinayeti, yoksa o süsü vermek isteyen, Talimhane'den üç beş yüz lirayı aldığı teçhizatı kullanan bir sahtekar dolandırıcı mı?.
Cevabı tabii İstanbul Emniyet'inden beklemiyorum. Onlar için Sabah gazetesi yazarı Hıncal diye birisi yok. Tenezzül buyurmazlar.
Muhatabım Ankara.. Trafik Daire Başkanlığı.. Onlardan gelecek cevabı aynen köşeme alacağım..