İstanbul'u seyredecek en güzel yer, Kadıköy'ün Karaköy/ Eminönü İskelesi ikinci katındaki İstanbul Kitapevi'nin kahvesidir, iddia ediyorum..
Tam karşınızda Boğaz'ın girişi ve Topkapı Sarayı, Ayasofya görüntüsü ile eski İstanbul.. Önde eşsiz anıt Haydarpaşa Garı.. Kadıköy ve Haydarpaşa'ya gelen giden vapurlar.. Etrafta uçuşan martılar..
Böyle bir manzara olmaz..
..Ve işte bu manzarada, simidimi salebime batırarak Dede Efendi dinledim ki, işte yaşamak bu.. Yaşamdan tad almak bu..
Üçü hala öğrenci, biri mezun, dört İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarlısı seslendirdiler, Hamamizade'yi, en ünlü şarkıları başta, hep beraber söylediğimiz Yine bir gülnihal sonda..
Yani bu kadar mı güzel olur?.
Mezun olan, usta Kemençeci Elif Canfeza Gündüz'ü dinlemeye doyamadım mesela, taksimlerdeki sololarıyla..
Erman Ertan'ın kanun geçişleri de harikaydı.
Tenor Berke Meyman ve soprano Ecrin Bal, olağanüstü gençler..
En güzeli de, anlattığım ortamda bu dörtlüyü, elektronik katkı olmadan dinlemek.. Sazdan, ağızdan ne geliyorsa o.. Dünya manzarası içinde meşk ediyorlar gençler.. Mest oluyoruz biz!..
Klasik Sabahlar Kahve Konserleri'ni kaçırmayın pazar sabahları, 11.30 da.. Bir çay parasına, bu muhteşem şenlik, nerde var, nerde olabilir, başka?.
Teşekkürler Ozan Kardeşim. Teşekkürler Kültür A.Ş. Teşekkürler İstanbul Kitapevi..