Botoksla intihar etme modası erkeklere de bulaştı.. "İntihar" ağır mı kaçtı?. Herkesin bildiği, tanıdığı bir insanı ortadan kaldırıyor, ortaya tarihi romanlardaki "Demir Maskeli Adam" gibi cinsiyetsiz, ifadesiz, anlamsız, donmuş bir surat koyuyorsanız, yaptığınız cinayet değil mi?. Öldürdüğünüz "Kişi" kendinizseniz eğer, bunun adı da "İntihar" olmaz mı?.
Kaç arkadaşımla selamı sabahı kestim.
"Hıncal değişti" diyorlar, aynaya, o bambaşka, o ruhsuz, o ifadesiz, o balmumu heykel suratlarına bakmadan.. "Asıl biz değiştik" demeden.
Dün Mevlüt Kardeşimin (Tezel) sütunundaki o garip yaratığın resmini görünce dondum kaldım.
Meğer Hakan Peker'miş, maskenin arkasındaki.
İnsan kendine bunu nasıl yapar?.
O felaket surata aynada nasıl bakar?.
Hiç düşünmez mi, "Bu surata bakan ne düşünür" diye?.
Ne yazık ki, insanı insan yapan, iki üç çizgiyi yok etme uğruna, tüm suratlarını şişirip dondurmaya meraklı tipler giderek artıyor..
Şimdi ben Hakan'la da karşı karşıya gelmek istemem artık. Benim suratımda ifade var çünkü. Ağzımı açmasam bile, o gördüğüm surattan öfkemi, hatta nefretimi saklayamayacağım.
O zaman görüşmem.
Konserine, monserine de gitmem..
Görmedinizse o resmi, internetten bulun, dünkü Günaydın ekini ve bakın bakalım, o surata.. Bakabilirseniz tabii..