Yıldız Savaşları'nın nerdeyse tüm girdisini, çıktısını öğrendik. 20 gündür yazılmayan, söylenmeyen kalmadı, nerdeyse.. 1977'de, yani geçen yüzyılda yani günümüzden tam 40 yıl evvel ilk Star Wars gösterilmiş ve dünyayı fethetmişti. Sonrasında biri çizgi film olmak üzere 9 tane daha çekildi. Yani 40 yıl sonra gösterilen onuncu film "Yıldız Savaşları/ Son Jedi!."
Gazeteler bir yandan bu son filmi anlattı, bir yandan da, başından bu yana diziyi hatırlattılar.. Bugün ne yazsam tekrar olacak.. Gerek de yok zaten.. Meraklısı her şeyi öğrendi zaten.. Hatta fazlasını da..
Öküz altında buzağı arayanlar dahil, pek çok yazar, bu filmde de günümüze mesajlarda, göndermeler olduğunun altını çizdi..
Benden size tavsiye..
"Son Jedi"de herkes gerçekten kendi kafasına, fikrine göre benzetmeler, göndermeler, mesajlar bulabilir.. Ama bakın, benden tavsiye.. Sakın böyle şeylere kafa yorup, tadını kaçırmayın filmin.
Son Jedi, bugüne dek çekilmiş en uzun Star Wars filmi ve başından sonuna hem de nasıl keyifle izleniyor, kafanızı karıştırmazsanız..
Gidin.. İki saatin nasıl geçtiğini anlamadan seyredin, eğlenin, bitsin.. Konu iyi. Senaryo iyi. Çekimler harika.. Oyuncular harika.. Daha ne istiyorsunuz?.
Ama..
Gitmeden önce seçim yapmanız gerek.
"O da nerden çıktı" diyeceksiniz..
Söyleyeyim ki, "Başlık"taki lafı çözesiniz!.
Yıldız Savaşları Son Jedi, 5 ayrı salonda oynuyor.. Bakın film hakkında neler neler yazdılar ama, bunu kimse yazmadı.. Farkında değiller çünkü.. Haber olduğunun bile farkında değiller..
Yahu bu haber.. Hem de nasıl haber, milyonların sinemaya gittiği bir ülkede o milyonların ilgisini çekmez mi, sinemacılıkta yepyeni şeyler?. Hafta sonlarında sinemaya sayfalar, sütunlar ayıran gazetelerin biri çıkıp, hem de fotoğraflarıyla "5 çeşit salonda 5 çeşit Star Wars izleyebilirsiniz" demez mi?.

*** Türkiye'nin en büyük sinema işletmecisi Mars, ülkenin dört bir yanına dağılmış yüzlerce sinema salonunun hepsini, dünyanın en büyük işletmecilerinden bir Güney Kore Şirketine devretti.
Güney Kore.. 1950'lerde onları kurtarmak için bir tugay asker göndermiştik hani, Ayla filmi hatırlattı, o Güney Kore işte şimdi bizdeki sinema salonlarının nerdeyse tümüne sahip.. Altımızda onların ürettiği arabalar.. Cebimizde onların ürettiği telefonlar.., Karşımızda onların ürettiği televizyonlar.. Daha neler neler..
İşte bu Güney Koreliler, salonları devralmakla kalmadılar, yeniliklere de başladılar..
Pilot olarak İstinye AVM sinemalarını seçtiler.. Orada yepyeni salonlar yaptılar..
Normal salon zaten vardı. 3 boyutlu film oynatan salonlar ve Japonların çok gelişmiş ses ve görüntü içeren Imax teknolojisi de.. Ben İstinye'de varsa eğer, hep Imax'i tercih ederdim. İster 2 boyutlu, ister üç boyutlu olsun.. Farkı fark ederdim çünkü izlerken..
Güney Koreliler, bu bilinen üç çeşit salona, üç yenisini eklediler..
4DX, Gold Class, Tempur!.
Şimdi İstinye'ye giderseniz, Yıldız Savaşları'nı beş tür salonda izleyebilirsiniz..
3 Boyutlu, Imax, 4DX, Gold Class ve Tempur!.
Yani, Yıldız Savaşları için önce "Salon Savaşları"na girmeniz, izleyeceğiniz salonu seçmeniz gerek. Onun için de, bilmeniz gerek tabii..
Nedir bu, 4DX, Gold Class ve Tempur!.
Anlatayım o zaman.. *** 4DX, gene Güney Korelilerin, yani hani Kunuri'de bir alayımızı feda ederek işgalden kurtardığımız ülkenin geliştirdiği bir teknoloji..
İngiltere ve İsviçre'den başlayıp, Avrupa'da sunulan bu teknolojinin ilk kullanıldığı ülkelerden biriyiz.
Seyirci resmen filmin içine giriyor. Oyuncu neler hissediyorsa, siz de öyle oluyorsunuz..
Diyelim adam 50 metreden uçuruma düşüyor.. Oturduğunuz yerde siz de onun hızıyla düşer gibi oluyorsunuz.. Diyelim Süpermen uçuyor.. Onun yüzüne nasıl yardığı hava çarpıyorsa, sizin yüzünüze de çarpıyor. Kar mı yağıyor?. Sizin yüzünüze de.. Filmdeki insanın burnuna gelen kokuyu siz de alıyorsunuz..
Yani filmdekinin beş duyusu neler algılıyorsa, hemen aynisi size de oluyor.
Müthiş bir teknoloji.. Ama öyle, vapur, tren, uçak falan tutanlara göre değil.. Burası tam bir adrenalin salonu..
Koltuklar her yöne her türlü hareket için ayarlanmış. Bilgisayar, filme göre yönetiyor. Titreşim, su, rüzgâr, koku efektleri.. Işık başta aklınıza ne gelirse artık..
Kaç defa "Düşüyoruz" diye koltuğa yapıştım, bile bile..
Hele benim yaşımda böyle bir salonda film izlemek kolay değil. Filmden çok bir macera yaşatıyor 4DX seyirciye.. Artık ona ne kadar seyirci denirse.. *** Gold Class.. İşte bu tam keyif salonu.. THY'de de var.. Hani uzak yolculuklarda "Birinci Sınıf" denen mevki var ya.. Bu salon işte o.. Resmen maroken koltuklar.. Hayır sinemaya, tiyatroya değil, misafir odasına koyduğunuz o kolçaklarının genişliği bir karış olan deri koltuklar var ya, iki kişi bile sığar.. 300 kişilik sinema, o koltuklarla 50 kişiliğe indirilmiş. Ayar düğmeleriyle sırtınızı ve bacaklarını ayarlayıp, boydan boya yatar duruma bile gelebiliyorsunuz. Burada, kola, mısır falan almanıza gerek yok.. Biletinize ikram dahil.. İstediğiniz şeyi getirip sunuyorlar, uçaktaki gibi masanızı açıp..
70 yıldır, dünyanın her yerinde sinemaya gittim. Böyle lüks bir salon görmedim. Böyle de ağırlanmadım.
Gold Class biletleri normalin iki katı.. Ama ikramları katarsanız, nerdeyse ayni fiyata geliyor.. O zaman niye yapmışlar?. Hava olsun, ambiyans olsun, tanıtım olsun diye herhalde..
Gold Class deneyimini çok sevdim.. Tam benlik.. *** Tempur!.. İşte onu yaşamadım. Sadece gezdim, gördüm.. Tempur deyince aklınıza ne geliyor?. Yatak!.. Aynen öyle..
Gold Class düzeyinde bir deluxe salon.. Ama koltuklar yerine, çift kişilik tempur yataklar var.. Tempuru bu ülkede tanıtanların başında geliyorum. Önce bir yastık almıştım. Bayıldım.. Tempurun bir uzay teknolojisi olduğunu öğrenince, düşünmeden yatağa da geçtim.. Nerdeyse 20 yıldır, ayni yatağı kullanıyorum. Alırken pahalı, ama yıllar geçince, ilk günkü devamlılığı sayesinde ucuzluyor.
İşte bu tempur yataklara uzanıp film izlediğiniz bir salon yapmış adamlar..
Ben yıllardan beri yatak odamda tempura uzanıp, ayak ucumda duran TV'den film izlerim.
Güney Koreliler, benim yatak odamı sinema salonuna taşımışlar, iyi mi?. *** Buyrun şimdi karar verin bakalım, İstinye Park'ta Star Wars/ Yıldız Savaşları/ Son Jedi filmini nasıl izleyeceksiniz..
Üç boyutlu mu?. İmax mi?. 4DX mı?. Gold Class mı?. Tempur mu?.
Tam beş seçenek?. Hadi seçin..
Ne demiştik bu yazının en tepesinde..
"Yıldız değil, 'Salon' savaşları!."