Bu yazıyı taraf olarak yazıyorum.
Objektif falan değil. Tamamen sübjektif.. Bir Galatasaraylı olarak duygularım bunlar..
Dursun adlı dünyanın en yeteneksiz, en beceriksiz, ama ihtirasları aklının, beyninin bir değil, bin karış üstündeki adam, tam 60 yıldır, gazeteci olarak yakından, içinden izlediğim ve çok sevdiğim Galatasaray'ımı çökertti.
Sportif, ekonomik, batağa soktu.
Yetmedi. Mayıs ayında defolup gidecekti. Ama kendisinden başkasına faydası olmayan aklıyla şeytani bir plan kurdu. Baskın seçim kararı aldırdı, emir kulu olarak seçtiği sözde yönetim kuruluna.
Kendi listesi hazır. Oysa ona karşı olanlar darmadağınık. Listeleri 9 gün içinde tamamlayıp, İrfan adlı bir başka emir kuluna teslim etmeleri gerek..
Daha liderleri yok. Bir araya gelecekler de.. Mümkün değil. Öyle bir liste İrfan'a gitmez. Gidenlerden de hayır gelmez.
Dursun tek başına seçime girer. Üç yıl daha kulübün başına çöreklenir ve Galatasaray kayyuma teslim edilip kapanır gider..
Durum bu kadar acı. Bu kadar vahim!.
Dün "Bana sormayın. Kafamda bir çözüm yok" dedim.. O kadar şeytaniydi yani, kulübü batıran ama kendini ihya eden muhterisin planı..
Sonra eve gittim.. Sonra divana uzandım, gazetelerimi okumak için.. İçimden okumak gelmedi. Gazeteleri attım.. Gözlerimi kapadım..
Bir rüya gördüm, Martin Luther King gibi..
Yazmağa karar verdim..
"I have a dream/ Bir Rüyam var" diyerek..
***
Galatasaray'ın ekonomik olarak en sıkışık anlarında beni arayan "Bir şeyler yaparım.. Ben varım" diyen Selahattin Ağabey, ortaya çıktı..
Beyazıt. Yaşayan en saygın, en sevilen Başkan..
"Ben varım" dedi.. "Bu canımız kulübümüzün çökmesine seyirci kalamayız.
Ben varım!." Sonra projesini açıkladı..
"Mayıs ayında yani normal kongre zamanında yeniden seçim yapmak şartı ve sözü ile başkanlığa adayım.
Galatasaray'a karşı kurulan bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bir geçiş yönetimi kuracağız.
Mayıs seçimlerine herkes, istediği gibi hazırlanacak, bol vakit bularak. Kongre de kimi isterse ona oy verecek, özgürce." Selahattin Ağabey, "Yönetim Kurulu da önemli.. Galatasaray, sportif, ekonomik kriz içinde.
Futbol takımının durumu da çok kritik. Mayısa kadarki geçiş döneminde, işi iyi bilen, denenmiş, başarılı olmuş yöneticilere ihtiyaç var. En iyileri göreve çağıracağım. Böylesi kutsal bir görevden kaçmazlar, biliyorum" dedi.
Sonra
isimler saydı, Selahattin Ağabey!.
"Futbol şubesini Alp Yalman yönetecek. Takımın ağabeyi Abdürrahim Albayrak.. Teknik Direktör Fatih Terim.. Başta basketbol, sportif diğer şubelerin sorumlusu Faruk Süren.. Ekonomik
durumu, başlarında ben bir komiteye teslim
edeceğiz.
Işık Biren,
Turgay Kıran,
Mehmet Cansun,
Ali Dürüst.. Genel
Sekreter
Fatih Altaylı.. Cemiyet, Kulüp
ve Okul İlişkilerini düzenleyecek.."
Gözlerimi açtım..
"Bir rüyam var" dedim, kendi kendime..
Galatasaray'ı, kulüp, kongre ve camia olarak mayısa kadar birleştirecek tek formüldü, rüyam.. Yazmaya karar verdim ve işte yazıyorum..
Selahattin Ağabey, o çok saygın ve çok sevilen Başkan bugün, ama
"BUGÜN" ayağa kalkar ve
"HADİ" derse bu rüya gerçekleşir.
Bugün.. Ama bugün Selahattin Ağabey..
Çünkü..
Yarın çok geç olacaktır!.