Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi maçlarında ikinci kez Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tribünde görünce, bir başka Cumhurbaşkanı, İtalyan Pertini'yi hatırladım.
1982'de İtalya hiç de beklenmedik şekilde, hem de "İtalya'ya fazla atan guruptan çıkar" denen bir ortamda iki favori Brezilya ve Arjantin'i geçip, finale dek gelince, Cumhurbaşkanı Pertini "Hazırlayın uçağımı. Madrid'e gidip, kupayı ve takımı alarak geleceğim" demişti. Danışmanları "Yapmayın ne olur" diye yalvarırken.. "Buraya kadar gelmiş İtalya, Derwall'in Almanyası'nı yenemez ve kupayı alamazsa, tüm İtalyan halkı 'Pertini uğursuz geldi" der demişlerdi. Ben de o zaman Cumhuriyet'te yazmıştım olayı..
Maçı Bernabeu Stadı'nda, Türk medyasına ayrılan kontenjan için çektiğimiz kurada bana yer çıkmadığı için, merdivende oturarak, Pertini'den on metre ötede izlemiştim. Maç kadar da, o dünya şirini, sevimli ve heyecanlı ihtiyarı..
Pertini sözünü tuttu. Kupayı da, takımı da aldı uçağına ve döndü.
Beşiktaş da İtalya gibiydi. Kendi sahasında 1 puan, orda 3-1 yendiği Porto önünde guruptan birinci çıkması için yetiyordu. İş garanti gibiydi. Ama o maçı kaybetse, ardından Leipzig'e de yenilse neler olurdu neler?.
Neye bağlardı o zaman, ülkenin nerdeyse yarısı!.
Tıpkı Pertini gibi, bizim Cumhurbaşkanımızı da, inancından, yüreğinden ve cesaretinden dolayı kutluyorum!.