Klasik Müzik sezonunu da açtım, pazartesi gecesi Süreyya'da.. Bu ülkenin uluslararası gururları, insan olarak da çok sevdiğim ikizler, Ferzan ve Ferhan Önder'i dinledim, Süreyya Operası, pazartesi konserleri açılışında..
İki piyanoda, dört elle "Dört Mevsim"i çaldılar..
Vivaldi'nin Dört Mevsim'i, klasik müziğin en popüler eserlerindendir. Daha ilk bölüm İlkbahar'ın ilk notalarında seyirciyi yakalar.. Her türden seyirciyi..
Sevgili dostum Kadir Dursun, yıllar önce, Akdeniz Finike'ye bakan dağların tepesinde, yolu yordamı olmayan, Allah'ın unuttuğu Arikanda Antik kenti tiyatrosuna Cumhurbaşkanlığı Senfoni'yi taşımıştı. Dağa tırmanırken yol boyu sıralanmış gözleme satan şalvarlı köy kadınlarının hepsini konserde görmüştüm daha sonra..
Vivaldi'nin Dört Mevsimi'ni sonuna dek nasıl izlemişlerdi, hâlâ unutamam..
Benim en sevdiğim Sonbahar'ın ilk bölümüdür. Yani Kasım ayı.. O ay doğduğum için mi acaba?. İçimden eşlik ederim hep..
Ferhan ve Ferzan harikaydılar.. Çok da şirindiler..
Alkış, kıyamet.. Bise geldiler.. Bu defa tek piyanoda yan yana oturup "Dört el" çaldılar..
Bir başka popüler yapıt.. Piazzola'nın Liebertangosu bu defa..
Teşekkürler, sevgili dostlarım.. Sezona iyi başladık. Başladığı gibi gideceğine inanıyorum..
Önemli not.. Konser boyu Süreyya Salonunda adeta fırtına esti, buz gibi.. Binanın dışa açılan camları, kapıları mı açık bırakıldı acaba, yoksa bir arıza mı var?. Önümüz kış.. Opera evinde sineğin kanat çırpması bile rahatsız eder, oysa.. Aman çaresine bakılsın..