Hüseyin Yayman dostumla konuşuyoruz geçen gün. Kültür Bakan Yardımcısı..
"Koskoca Şerif Mardin'in cenazesinde parmakla sayılacak kadar az adam vardı. Bu ne ayıp?. Bu ülkenin, aydınlarına sevgisi, saygısı bitiyor mu" dedi..
"Yanlış ölçü" dedim.. "Ben de artık cenaze törenlerine gitmiyorum. Çünkü cami avlusunda sevgi, saygı yok artık.. 'Cenaze Kokteyli' var. İnsanlar oraya görmeye, görülmeye geliyorlar.. Hele televizyon yayınlıyorsa, bir yandan konuşma meraklıları.. Bir yanda konuşanın arkasında görüntüye girmeye çabalayanlar.. Hele o cep telefonu iğrençliği. Gelen ünlülerle selfie çekip, hesabına koymak isteyenler.. Cep telefonu ile canlı yayın yapan utanmazlar.. Yahu çok sevdiğim arkadaşım tabutun içinde.. Başına gidip tabutu okşayıp bir Fatiha ile veda etmek istiyorum.. 40 tane foto muhabiri.. Sanki ben oraya onlara poz vermeye gitmişim.. Yahu bi dakka beni cenazemle baş başa bırakın.. Mümkün mü?. Ben de gitmedim Sevgili Hocamın cenazesine.. Cenaze Kokteyllerine, siyasi şovlara döndürülen, sloganlar atılan, kutsal anlamını sıfırlayan o 'Sözde' törenlere artık gitmiyorum.."