Siz bir kere daha bizim eleştirmenlerin mırın kırın etmelerine bakmayın sakın.
Onlar bu eleştiri yazılarını "Siz okuyasınız da, gideceğiniz filmi seçmenize yardımı olsun" diye yazmıyorlar.. Birbirlerine mektup diye yazıyorlar..
İkincisi.. Nereye yazdıklarını da düşünmüyorlar.
Bin defa yazdım.
Gazeteye yazıyorsanız, "Popüler Kritik" yapmak zorundasınız. Çünkü sizi herkes okuyor.
Sinema Dergisine yazıyorsanız, "Kritik Entelektüel" yazarsınız. Çünkü o dergileri zaten sinema meraklıları alırlar..
Yok eğer bir Sinematek yayınına yazıyorsanız, işte o zaman "Kritik Spektaküler" hakkınız olur. Çünkü ordakiler sinemayı en az sizin kadar bilirler..
Bizde bu yok..
Ne var?.
Okura büyük fayda var..
Okur bakıyor, eleştirmenler ne beğenmiş.. Ondan kaçıyorlar.. Ne beğenmemiş, ona gidiyorlar ve de yanılmıyorlar..
***
Amerika'daki belli başlı eleştirileri okudum, çünkü
Kara Kule, bu yazın en heyecanla beklenen, en merak edilen filmiydi, yığınla eleştiri yaptı adamlar, film ilk orada vizyona girince..
Heyecanın sebebi ne?.
Stephen King zaten dünyanın en çok okunan yazarlarından.. Gizem, merak dolu kitapları hep bestseller..
Kara Kule, King'in Dark Tower adlı 8 kitaplık dizisinden derlenmiş bir film. 8 kitaptan 95 dakikalık bir film..
Hemen her Amerikalı eleştirmen
"Sekiz kitaptaki neler yok" diye girmiş filme ve batırmış çıkmış..
Time yazarıydı galiba.. Onun yazı girişi şöyle..
"8 kitap.. 4 bin sayfa.. 'Bu dört bin sayfada olanların hangileri 95 dakikalık filmde yok' diye bakarsam, filmi size anlatamam.. Ben 'Bu 95 dakikada neler var' diye baktım" diyor ve filmi "Çok güzel, çok hareketli, çok meraklı ve sürprizlerle dolu bir bilim kurgu gerilimi" diye tanımlıyor.
***
Filmi King'in kendisi de izlemiş ve beğenmiş..
"Kara Kule'nin yüzde ellisi "İyi, Kötü ve Çirkin" demiş..
Aynen o.. Sergio Leone'in başlattığı Spagetti Westernlerinin en ünlüsüydü o film. Ben üç kez izlemiştim.
İyi,
Clint Eastwood'tu. Kötü, Lee Van Cliff.. Çirkin de Eli Wallach!.
Kara Kule'de "İyi" rolünde bir çocuk var. Doğaüstü yetenekleri olan, paralel evrenleri görebilen bir çocuk.. Olağanüstü oynayan Tom Taylor.
Kötü.. Hayatının en harika rollerinden birini yaratan Matthew McConaughey.. O nasıl ifadesiz gibi duran ama neler neler ifade eden surattır?.
Çirkin ise, İdris Elba.. Bir Uzay Haydutu aslında o.. Gözünü kırpmadan adam öldüren biri.. Ama Kara Kule'yi korumakla görevlendirilmiş bir silahşör gurubunun hayatta kalan sonuncusu.. İdris Elba muhteşem!.
Kötü Adam, Kara Kule'yi yıkacak. Evrenimiz sona erecek.
İyi, işin farkına varıyor. Paralel Evrene geçip, Çirkin'i arıyor. Tek başına kalınca yenilgiyi kabul etmiş, meydanı Kötü'ye terk etmiş, Çirkin, İyi'nin sayesinde kendine geliyor. İkisi el ele verip, Kara Kule'yi kurtarma savaşına giriyorlar..
Güzel çekilmiş, nefes kesen bir "Merak" filmi.. Aksiyon sahneleri de güzel..
Finalde asıl kaynağa atıf var.. Filmin iki kahramanı, Broadway'de yürürken ünlü bir sinemanın önünden geçiyorlar. Afişte "Spagetti Westernleri Haftası" yazıyor.
Kara Kule'de daha nelere nelere atıflar var..
Tolkien'in "Yüzük Kardeşliği"ne mesela.. Olaylar, Orta Dünya'da geçiyor mesela. King Arthur mesela.. Çirkin'in tabancası, aynen Arthur'un kılıcı Excalibur gibi sihirli ve özel. Siyah Elbiseli Adamlar mesela.. Kötü'nün bütün adamları siyah elbise giymiş.. Matrix mesela.. Çirkin'in kılığı da Matrix'i hatırlatıyor hemen.. Bunlar benim bulduklarım.. Siz de neler bulursunuz kim bilir..
Neyse.. Bu sıcak yaz günlerinde, klimalı bir salonda bu filmi izlemek çifte keyif!.