Ayşem (Özyılmazel) "Bir Yaz Hobisi olarak Gıybet" başlığı altında kendi dahil hepimizi eleştirmiş. Madde madde aramızda neler konuşmayıp, sayfamızda neler yazmayacağımızı söylemiş, ama neler konuşup yazacağımız hakkında tek örnek vermemiş.
Yani o yazıyı okuyunca ağzımızı ve bilgisayarımızı kapayacağız.. Kilomuzdan Metin- Adriana aşkına dek her şey yasak çünkü..
Yazıyı okuduğum günün akşamı, Jimmy Fallon'a Julie Klam diye bir yazar konuktu. "Ünlüleri niye merak ederiz" diye yazdığı kitap New York Times'da liste başı olmuş, Julie..
Jimmy de sordu tabii "Bir ünlünün arabasına benzin koyması bizi niye ilgilendirir ki?. Bunu resimli haber yapmışlar.."
"Çünkü" dedi, Julie "O bahşiş vermemek için kendi benzinini kendin çekme olayı bizi o ünlü insanla özdeşleştirir. Ben de benzin koyarım arabama.. Bak o da koyuyor.."
Yani, Bodrum'da güneşlenen ikoncan resmine bakan Konyaaltı halk plajına uzanmış kız "Bak ikimiz de güneşleniyoruz" dermiş..
"İkincisi.. Onlarla sevinir, onlarla üzülürüz.. Ben Brad Pitt'e hayrandım. Jennifer Aniston'a da bayılıyordum. Evlendiklerinde bayram yaptım. Boşanınca da üzüntümden hasta oldum. Ruh doktoruna gidecek kadar hasta.. Doktor bana ne dedi, inanmazsın.. 'Bana bu yüzden gelen kaçıncı hastasın biliyor musun?.' Özdeşleşmenin somut yolu o zaman mektup yazıp imzalı fotoğraf istemekti. Devir değişti. Şimdi 'Selfie' özdeşleştiriyor ünlü ile ünsüzü.. Gidip onunla selfie yapamıyorsa, Madam Tussaund Müzesine gidip balmumu heykeli ile selfie yapıyor.."