Sporseverler, gerçek sporseverler için ne güzel bir hafta sonuydu..
Tenisin en ünlüsü, Wimbledon..
Bisikletin tacı, Fransa Turu..
Atletizmin efsanesi Diamond Leauge..
..Ve de, geleneksel, hem de ne geleneksel Kırkpınar Yağlı güreşleri..
Ondan başlayayım..
Ben bu kadar renkli, bu kadar hareketli baş pehlivanlık güreşleri izlediğimi hatırlamıyorum. "Sarı fırtına" diye anılan Antalyalı İsmail Balaban niye bu lakabı aldığını gösteren güreşler attı. Hele Köseoğlu ile yarı finali nefes kesti..
Finaldeki rakibi Orhan Okulu da Antalyalıydı. İki hemşeri, Murat Sertoğlu Ustamızın anlattığı tam da tarihi Kırkpınarları hatırlatan "Kıran Kırana" güreş tuttular.. Hakemler "Er meydanında, Kırkpınar çayırında kıran kırana elense nasıl olur" biraz daha bilmeli..
Haftanın en güzel resmi, Kırkpınar'daydı.. CHP'li Edirne Belediye Başkanı, Spor Bakanı'yla yan yana oturuyordu, sahada da Cazgır Başı, Cumhurbaşkanı'nı ve Spor Bakanı'nı övgüye boğan haykırışlar atarken.. CHP'li Belediyenin cazgırı hem de..
İşte milletin istediği "Birlik, beraberlik sahnesi.." O sırada tribünü gösterdi, yayıncı kuruluş.. Bakan ve Başkan şakalaşıyorlardı, gülerek..
Politikacının gülmesine nasıl hasret kalmışız.. Güreşi unutup, o sahnenin sürmesini istedim.
Bakan Çağatay'ı da, Başkan Recep Gürkan'ı kutlarım!.
Wimbledon başından itibaren çok ilginç maçlara sahne olmuşken, finaller zayıf kaldı. Tek Kadınlarda Venus Williams, Muguroza'yla, tek erkeklerde de Cilic, Federer'le mücadele bile edemedi. Muguroza'nın bir finalde, hem de daha önce beş kez bu kupayı kaldırmış Williams'a halka takması inanılır gibi değildi.
Fransa turu, şimdilik sakin gidiyor..
Dünya Şampiyonası öncesi, Diamond Ligi izlemek meraklı oluyor. Ama birisi yayıncı kuruluş BEin'e "Atletizm sadece pist değildir.
Atma ve atlamalar da bu sporun ana dallarıdır" demeli.. Uzun atlama devam ederken yayını cart diye kesmek ve geçen yıl yapılan, biten, kapanan İtalyan Liginden kokuşmuş maç özetlerini yayına sokmak, atletizm severlere hakaret değilse nedir, Bay Yusuf el Abadi?..