Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Suada, bu yaz da işgalcide..

Selahattin Ağabey (Beyazıt) aradı, önce.. "Adamızı daha evvel de kulüp adına işleten Ferit Volkan'la konuştum. Tesisi hemen düzeltmek ve yaz boyu kulüp üyelerine açmak için hazırız. Ama mesele bizimle bitmiyor. Kolları sıvamak için, Ada'nın hukuki durumunun belirlenmesi lazım.." Peki hukuki durum ne? Bilen var mı?. Yıkım öncesi, sırası ve sonrasında durumun ne olduğunu Başkan Dursun ve ne işe yaradıkları bilinmez, sözüm ona Yönetim Kurulu'ndan biri açıkladı mı?. Yıkım sabahı erkenden Kuruçeşme Parkına koşan ve işgalcinin, başta Anayasa (Denizden kazanılan yerler devlete aittir) ve Boğaziçi İmar Yasası'na aykırı kaçak yapılarına buldozerle girilmesini hüzünlü gözlerle izlemesini "Galatasaraylılık (!) Refleksi" diye açıklayan eski yönetim kurulu üyesi avukat Sedat Doğan, 40 yıllık arkadaşı beni "Bunak" ilan etmek için tüm Galatasaray üyelerine gönderdiği mailde anlattı mı?. Galatasaraylılık refleksi olan avukat, yıllardır süren davaları ve hukuki durumu nasıl izlemez?. Niye açıklamaz?.
Açıklayamaz da ondan..
Çünkü Ada'nın mümkün olduğu kadar Koçaslan'ın işgalinde kalmasını, yönetimdeki kankası Eşref Alaçayır ile işbirliği yaparak sağlayanın bizzat kendisi olduğunu en yakınlarından ve onları doğrulayan gelişmelerden öğrendim.
Ağır itham değil mi?. Değil çünkü gerçek..
Boğaz ön görünüm bölgesinde izinsiz tavuk kümesine yıkım ekipleri ve televizyon kameralarıyla giden Kadir Topbaş Belediyesi Suada kaçak yapılaşmasını mahkemeye vererek sürüncemede bıraktı. Laf ola taktığı üç mühürün kırılmasını bile seyretti. Galatasaray kulübü ise oralı bile olmadı..
Kulüp tarafından izlenmeyen davalar yıllar sonra bitti.
Danıştay "Yıkım kararı"nı onayladı.
Kiralanan gayrimenkul üzerinde, izinsiz eklemeler yapmak, doğrudan tahliye sebebiyken, Galatasaray tahliye davası açmadı, ne yaptı bilir misiniz?.
"Karar düzeltmesi" istedi.
Sonuç belliydi ama mesele zaman kazanmak, işgalcinin kış sezonunu da Ada'da geçirmesini sağlamaktı. Bu "Karar Düzeltme" dilekçesini işte o Eşref Alaçayır verdi.
"Derhal tahliye" davası değil, "Aman Koçaslan kışı da çıkarsın hele" süründürmesi..
İyi mi?.
Büyük olasılıkla, Koçaslan, pardon Galatasaray refleksli arkadaşı Sedat Doğan da yardım etmiştir ona bu dilekçe için.
Kış gerçekten geçerken 21 Şubat'ta Danıştay "Karar Düzeltme" isteğini de reddetti.
Kaçak yapılaşma kesinleşti, ama Dursun denen adam (Başkan demek içimden gelmiyor böyle zamanlarda) bu kararı Galatasaray camiasından sakladı.
İşgalci her gece milyon kazanmaya devam etti.
Nihayet, olayı Ankara'da izleyen Duygun Yarsuvat, durumu öğrendi. Ben de onun kanalından öğrendim ve rezaleti bütün çıplaklığı ile yazdım.. Ne Dursun'dan ne de Galatasaray refleksli eski dostumdan "Çıt" çıkmadı.. Ama ortada Mali Kongre'de alınan karar vardı..
" Ada geri alınacak.." Geri almak için "Tahliye Davası" açmak gerekiyordu.
Aslında Danıştay'ın kesin kararı eldeyken tek celselik bir davaydı bu. Hukukçu refleksli adam bunu iyi bilir.. Ama Galatasaray davayı takip etmedi. İstiyorlardı ki, ada yaz boyunca da işgalcide kalsın. "Adam ne kadar kazanabilirse kardır" zihniyeti.
Kulüp üyesi Avukat Tayfun Akçay ki Ada konusundaki tüm girişimleri Divan Başkanı tarafından önlenmiş, hatta konuşmasın diye mikrofon kestirilmişti.
Durumu öğrendi. Davayı öne aldırmak için çırpınırken Dursun adlı adam onu "Kesin ihraç" talebi ile Haysiyet Divanı'na sevketti.
Peki dava ne oldu?.
Selahattin Ağabey "Biz Ada'yı bu yaz üyelere açmaya hazırız" dediği gün, Sedat'ın ve Dursun'un gizlediği gerçeği Ağabeyim Öcal Türkiye Gazetesinde yazdı.
Sedat, Dursun ve Eşref, Tahliye Davası Kararı'nın kasıma ertelenmesini sağlamışlardı.
Yani Ada hala işgalci Mehmet Koçaslan'da idi..
Yani Duygun Yarsuvat'ın dediği gibi "Galatasaray Adası" olamamış ve işgalcinin ortağı gibi davranan bu üçlü sayesinde yaz boyu da Mehmet Koçaslan'da "Su Ada" olarak kalmıştı.
Yaz nasılsa böyle geçecekti.
Kışa da bir şeyler bulunurdu artık!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA