Mehmet Özer, boşandığı eşi Tülin Şahin için "Kontrol bağımlısı" demiş, kendisiyle Posta adına söyleşi yapan Canan Dandyıldız'a.. Editör de sayfanın dokuz sütun manşetine aynen bunu yazmış.. "Mehmet Özer: Tülin Şahin Kontrol Bağımlısı.."
Hemen yazıya daldım. Manşete çıkan laf, bir sayfalık yer kaplayan söyleşide üç kelime.. "Tülin kontrol tutkunu.."
Aklım almadı. Çünkü 61 yıllık meslek hayatımda duymadığım bir bağımlılık türüydü bu.. Gene 61 yıllık meslek yaşamımda tam sayfaya manşet olan lafın üç kelimeyle geçiştirildiğine de ilk kez şahit oluyorum.
Dün yazdım.. "Bu lafı bilen varsa, bana da anlatsın ne olur" dedim.
Sabah erken saatlerde, Sevgili Dostum, Erkekçe'yi beraber çıkardığımız, iki yıl ayni evde yaşadığımız Mehmet Yakup Yılmaz'dan mesaj geldi.
"Control Freak: İnsanları ve davranışlarını kendi istediği gibi kontrol etme hastası olmuş kişi.."
Aradım hemen.. "Yaşa Mehmet" dedim.. "İyi de, Tülin ne yapıyormuş Mehmet'e yani?.
"Bilemem" dedi, Mehmet!.
Yani bu nasıl gazeteciliktir.. Gerçekten manşete çekecek kadar ilginç bir şey yakalıyorsun ama, üç kelime ile geçiştiriyorsun.. Olacak şey değil..
Erkekçe dergimiz "Erkekçe Söyleşiler"iyle ünlüydü. Ahmet Kahraman ve Avni Özgürel gibi iki muhteşem "Gazeteci" yaparlardı o söyleşileri.. O söyleşiler sayesinde Erkekçe, zamanın başbakanı Süleyman Demirel'in makam masasında dururdu.
"Hatırladın mı" dedim Mehmet'e.. "Kahraman'ı, bir Zeki Müren söyleşisi için kaç kez Bodrum'a yollamıştık.. Her defa dönüp geldiğinde 'Şunu niye sormadın' diyerek.."
O zaman "Gazetecilik vardı, be Mehmet!.