Ali Eyüpoğlu, Milliyet'te yazıyor..
Doğu sınırımızdaki Iğdır'a ve karşısındaki Nahcivan'a hayatında, ilk kez gitmiş. Yazısının daha girişinde, davetli olduğunu kaydediyor.
Sonra öyle güzel anlatmış ki, çocukluğumun gözdesi Iğdır'ı ve Nahcivan'ı..
Dağlar arasında saklı ova gibi olduğundan iklimi çok ılımlıymış Iğdır'ın..
Çaldıran'da karlar varken, Iğdır'dan gelen turfanda domates ve hıyarları yerken babam öyle anlatırdı.
Şimdi çok iyi durumda imiş. Sınır ticareti ekonomiyi yukarda tutmuş.
Yöneticiler de uygar kentleşme yapmışlar.
Nahcivan da öyle.. Nasıl anlatmış Ali ikisini de, gidip göresim geldi..
O daveti yapanlara da, bu notları yazan Ali'ye de teşekkür..
Davetli gittiğini mertçe açıklayan Ali'ye!.
Örnek olsun meslektaşlarıma..