Safranbolu'yu bir nebze anlattım. Daha da yazacağım ama, iki kelime de yolundan etmeliyim.. Gerede'yi geçip TEM'den çıktıktan sonra, Safranbolu üzerinden Amasra'ya bağlanan yol da bir harika.. Yol da mükemmel, manzara da..
Hele TEM'den ayrıldıktan aşağı yukarı 10-15 dakika kadar sonra bir dinlenme tesisi var ki, hem mazot aldık, hem oturup yemek yedik..
"Allar" adı.. Bunu not edin.Allah sizi inandırsın..
Ankara- İstanbul yaparken yoldan çıkıp uğramak için bile değer..
Holly, uçağa binemediği için Ankaraİstanbul yolunu hep karadan yapar, tek yol da felaket çekilmez olduğu için, tüm günümüzü ayırır, kasaba köy yollarını kullanarak, yolu pikniğe çevirirdik.. Ne yerler keşfetmiştik o zamanlar..
Bolu Dağlarının tepesindeki barakada, sade köy yumurtasını halis yayık tereyağı ile tavada pişiren köylü kadın dahil..
Allar, bayağı geniş, ferah, rahat ve temiz bir salon.. Kapıdan girince karşıda 50 metreyi bulan bir panoramik cam ve arkasında bir vadi manzarası var, insanı ressam yapar..
Orada oturup zehir yese insan, cennet taamı sanır.
Çünkü ora bir cennet..
Yediklerimiz de enfesti..
İçerde yöreye mahsus el işleri de satılıyor.. Oralarda dericilik tarihi.. Çantalar ve kemerler hem hoş, hem ucuz..