İstanbul geceleri, sağdan say, soldan say, 10 kişiye teslim oldu.. Tüm gece kulüpleri ve gazinolar bitti, hepsinin yerini, başta Günay, "BSV Group" aldı. Sezonun başından beri, mekân ilanlarına bakıyorum.. Ayni isimler.. Ayni çiftler üstelik.. Dört beş mekânda nöbetleşe dönüp duruyorlar..
İnanın içimden gitmek gelmiyor. Oysa patronlarını da severim. Israrla davet ederler.. Gitmedim.. İnsanda "Bıkmak" diye bir şey var.. "Yeni bir şey" diye merak var..
Gündüzleri evde okurken TRT Müzik'i açıyorum. Bu ülkede alaturka sanatçılarının ve türkücülerin okuludur, oldum olası Ankara ve İstanbul Radyoları..
Yahu hem fizikleri, hem sesleri, hem yorumlarıyla ne harika gençler var..
As solistin senin olsun kardeşim.. Hiç değilse ikinciyi değiştir. Bu gençlerden birine şans, fırsat ver..
Fahrettin Aslan'dı gençlere bu fırsatı tanıyan.. Üvertür diye başlatır, seyirciyi gözler, solist altı, sonunda Assolist yapardı. O gitti. Ondan miras kalanlarla geceler doluyor, iyi mi?.
Botokslu, yani ifadesiz, yani maskeli yüzler izlemekten bihal oldu millet!.