Son günlerde kadın erkek ilişkileri üstüne 3 oyun izledim. Birini yazdım da zaten.. Aşk Listesi.. Öbür ikisi, sevgili dostum Mehmet Birkiye'nin sahneye koyduğu Akciğer ve Uğur Uludağ'ın EX S!.. Ne demekse?. İngilizce okursanız, "Eskiler" demek oluyor.. Yani eski eşler, sevgililer falan..
Üç oyunun ikisinde "Balkon konuşması" esprisi vardı tesadüf. İkisi de alkış aldı.
İkisine de ortak eleştirim var..
Kostümcüler ve yönetmenler, oyuncularınıza mini etek giydirmeyin. Çünkü giyenler ikide bir de etek çekiştirmekten mizansenlerini bozuyorlar. Oyuncu değil, etek takıntısı izler oluyor seyirci. Daha fenası.. Frikik vermemek için ille de bacak bacak üstüne atıyorlar.. Kadın yatağın kenarına oturmuş. Erkek arkadan aşk oyunları yapıyor. Kadın bacak bacak üstünde sahne boyu.. Yahu böyle yapay mizansen olur mu?.
Akciğer'deki gibi baştan sona pantolonla oynarsın olur biter..
Akciğer dedim de.. Beni aşar.. Sessizlik ve Katil Joe'da doruklarda dolaşan Birkiye bu defa, dekorsuz, kostümsüz, aksesuarsız, bir kare alanda dolaşan iki kişi ile Orta Oyunu benzeri bir şey çıkarmış. Ne var ki ortada dolananlar, Kavuklu ile Pişekar değil..
Ben böyle absürt tiyatroya alışkın değilim, ne yapalım!.
Uğur'un EXS'leri üzerinde az daha uğraşmak lazım. Özünde iyi komedi..
İki laf hatrımda kaldı..
"Hiçbir şey yolunda gitmezken sen nasıl gittin, he canım?."
"Bir 'Like' uğruna ya rab ne güneşler batıyor!."