Perşembe gecesi izlediğim Ernani hayal kırıklığı yarattı.
Konu Victor Hugo'nun ayni adlı oyunu.. Müzik Verdi!.
170 yıl önce Sultan Abdülmecit'in davetiyle Fransızlar, Beyoğlu Naum Tiyatrosu'nda saray ahalisine oynamışlar. O günden bu yana ilk ve bizim Operamız bu defa..
Beklentiniz fazla olur değil mi?.
Ama sahnedekiler bizden. Sahne gerisini Varna Operası'na bırakmışlar ne hikmetse.. Yahu, kim tanır ki bu operayı..
Bulgar yönetmen (Dekor ve ışık da onun), 170 yıl önceki temsili tekrarlıyor sanki.. Sanatçı, sahnenin ortasına geliyor. Şefe bakıyor, şarkısını söylüyor, o gidiyor, sırası gelen geliyor.. Böyle opera sahneleme kaldı mı, 21'inci yüzyılda..
Yekta Kara'yı düşündüm, neler yaratırdı?.
Nefes alamazdık.. Ernani, yaratıcılığa o kadar uygun..
Dekor ucuz ve zevksiz. Kostümler daha da kötü.. Hele yakışıklı şövalye Ernani, tam bir iskambil jokeri kılığında..
3 saati aşan süre içinde alkışlar nezaketen geldiklerini gösterecek kadar kısa ve zayıftı. Anlayın..
İşin Bulgar yanı o kadar felaketti ki, bizim sanatçıları o ortam içinde değerlendirmek dahi istemiyorum..