Geçerken gördüm. Akmerkez'in önündeki kaldırıma bir buz pisti yapılmış.. Bayıldım.. Yıllar önce bir Noel öncesi New York'a gidişimde Rockefeller Center önünde kurulan Yılbaşı Simgesi Buz Pistine nasıl özenmiş, oturup bir saat kayanları izlemiştim.
Teşekkürler Akmerkez!.

*** Fox TV haberlerini Fatih Portakal "Karar verdim" logosu ile açtı. Verdiği her haberi de Başkanlık Sistemine bağladı ve sordu.. "Başkanlık sistemi gelirse bu düzelecek mi?."
Sonra "Az sonra beraberiz" diye ara verdi. Onun ne anlama geldiğini kırk yıldır her kanalda eşek yerine kona kona biliyoruz ama Fatih'e bir şans verip bekledim. Tam 15 dakika sonra reklamlar bitti ve son jenerik akmağa başlarken, Fatih de veda etti..
Şimdi ben soruyorum Fatih Portakal Kardeşime..
"Karar verdin mi?.
Başkanlık sistemi gelince, sen milyonlarca insanın gözünün içine baka baka yalan söylemekten vaz geçecek misin?." *** Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören, şampiyon adayı Beşiktaş'tan 100 milyon lira alacaklı ve dünyanın her yerinde skandal bu olaya herkes göz yumuyor. Bir kişi hariç. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım..
Beşiktaş derbisinde hakem kararlarını beğenmeyip, Şeref Tribünündeki Federasyon üyelerini nasıl azarladığını dünya izledi.
Yıldırım "Gerekiyorsa 100 milyon verelim de maçlar temiz oynansın" dedi.
Ne demek?.
"Beşiktaş şampiyon olursa çok para kazanacak. O zaman Demirören'e borcunu ödeyebilecek. Bu 100 milyonu ben şimdi vereyim de, adam gibi maç yapalım.."
Mesele..
Mesele Aziz'in söyledikleri değil.
Mesele Demirören'in "Yağmur yağıyor" demesi.. *** Fatih Altaylı da "Bu Riekerink'ten bir şey olmayacağını bir tek ben söyledim" diyor, HaberTurk'teki haftalık söyleşisinde.
Kemal Belgin kardeşim de ayni iddiada..
Galiba "Bir tek ben yazdım, söyledim" diyenler başka gazete okumuyorlar da ondan bu kadar emin konuşuyorlar.. Başka ne diyim?. (Fatih kardeşim, HaberTurk mastürbasyoncuları, Turgay Ciner patronun gazeteyi eline bile almadığını anlamışlar, sayfalara boşalmaya devam ediyorlar. Senin sayfada o lanet, okunmaz dişi yazıları süs olsun diye kullanmıyorlardı. Şimdi yine başladılar. Gazetede haftada bir tek okuduğum yer, sayfan. Ondan da vazgeçeceğim, haberin olsun!.) *** Dünya Engelliler Günü kutlanırken Şalom Gazetesinde tam sayfa yazının manşeti.
"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur!."
Deli Petro'nun bu sözleri, Atatürk'e de mal edilmişti bilirsiniz. Petro zamanında bu lafı niye etmiş bilmem ama, günümüzde böyle düşünen ve diyenlere pek hayırla bakmıyor kimse..
Bir defa sakat, çelimsizlere yaşam hakkı tanımayan eski Yunan Kent Devletlerini hatırlatıyor. Hani kadına ve köleye "Sıfır hak" üzerine kurulu "Demokrasi(!) leri..
İkincisi.. Devir ve görüşler çok değişti.
Üçüncüsü, tüm vücudunda tek sağlam yeri sağ yanağı olan bir "Dahi" var bugün.. Stephen Hawking!.
Şalomcular, kendilerini şöyle savunabilirler..
"Ama Hıncal Bey, Japonların dünyaca ünlü spor malzemeleri markası Asics'in adı da 'Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur'un Japoncasının baş harflerinden oluşuyor.." *** Galatasaray'ın felaket halini eleştirirken, Yönetimin, Özbek Kardeşlerin, o ne işe yaradığı bilinmez Levent (Kimsin sen) Nazioğlu'nun ve de Florya'daki Hayalet Alp Yalman'ın adını anmadan ısrarla ve inatla sadece futbolculara yüklenenler var. Ve de Kasımpaşa utanç maçındaki futbolu, skora bakıp, göklere çıkaranlar.. Aralarında Ankara yıllarından yarım asırlık, artık tanıyamaz hale geldiğim dahil..
"Ellerini, dillerini bağlayan şey, Galatasaray kulübünden bir beklenti içinde olmaları mı acaba" diye düşünmeyi hiç ama hiç istemiyorum ama..