Okurken şaşmış olmalısınız.. Zihinsel özürlü bir kız üç kez tecavüze uğramış ve hamile kalıp doğurmuş.
Kız bakire olduğu için Yargıç "Tecavüz"den değil, "Basit cinsel saldırı"dan, yani Taciz'den hüküm vermiş..
Kızdınız belki de.. Ben de kızdım. Ama yargıç haklı..
Ceza Hukuku temel ilkesi "Kanunsuz suç ve ceza olmaz" diyor.
Türk Ceza Kanunu "Tecavüz" için bekaretin bozulmasını şart koşuyor.
Yani, mağdure bakire ise, "Tecavüz" suçu yasal olarak yok. Çünkü Ceza Yargıcı'nın yorum hakkı yok. Kendisini Kanun Koyucu yerine koyamaz ve kanunda yazılı olmayan suçu yaratamaz..
Burda da, Almanya, Amerika'da da..
Demokrasinin temeli çünkü bu ilke.. "Cezasız suç olmaz" ise, faşizmin, diktanın ilkesi. İstediğini asman için..
Yani.. Bu işte bir yanlış varsa, suç Yasama'nın.
Yani "Tecavüz için bekaret bozulmasını şart koşan" yasanın..
Bir tarihte, kız tecavüze uğramış, hamile kalmıştı ama hala bakireydi. Adli Tıp, biyolojik yapının, kızlık zarı bozulmadan birleşmeye imkan verdiğini raporladı.
Yargıç, karar için doğumu bekledi.
Doğumda bekaret bozulduğu için, yasa gerekleri tamamlandı. Bebek sezaryenle alınsaydı, "Tecavüz" suçu işlenmemiş olacak, ceza "Taciz"den verilecekti.