Bu ülkenin son zamanlardaki en yetenekli futbolcularından biri Yasin.. Ama bir yanda sahaya yansıyan kötü huyları, bir yanda da, onu nedense "Kerhen oynatan" Hamza Hamzaoğlu'ndan başlayarak hocaları, milli takımın değişmez adamı olmasını engelliyorlar.
Kötü huyu, sahteciliği.. Kendini yere atmak için oynuyor. Amacı gol değil, penaltı kazanmak, rakip oyuncuyu oyundan attırmak..
Ona bu ülkede sahip çıkan, destekleyen tek adam olarak kaç defa uyardım.
"Meslektaşının ekmeği ile oynamak, ayıptır, günahtır, çirkindir. Yanında biri varsa hemen kendini yere atıyorsan. Oysa gerçek faul yapılsa bile ayakta kalmak için diren, sen oyununu oyna, gerisini hakeme bırak. Bu sahteciliğe devam edersen, sahiden düşürülsen de hakemler sana inanmaz" dedim.
İşte Kayseri maçında Mete Kalkavan inanmadı.
Hafta sonunda Alaves Barcelona'yı yendi Yasin.. Maçın bandını bulman kolay.. O bandın karşısına otur ve Alaves'e galibiyet getiren golü izle.. Adama nasıl faul yapılıyor. Sen olsan üç takla atar, yerleri yumruklayarak, can çekişir gibi sedye isterdin. Adam sekiyor, düşer gibi oluyor, direniyor, ayakta kalıyor ve golü atıyor..
10 defa izle ki, sana ders olsun.. Olabilirse.. Sende ders alma yeteneği varsa..
O maçtan ders alacak biri de Eren Derdiyok.. Adamın sahiden derdi yok.. Gazeteleri okuyorum ertesi gün.. "Eren'e istediği hava topları gelmedi!."
Yuh yani..
Kornerler dahil en az yirmi orta yapmış Galatasaray, sağdan soldan.. Yerden gelen paslar da hariç.. Nerde bu ortalarda Eren?.
Yani ille eline pergeli alıp, sinüs, kosinüs hesapla mı pas atılacak hazrete?. Yahu bir ortaya, bir yerden pasa da sen hareketlen..
Eren sahada yoktu 90 dakika.. Öbür tarafta Umut basmadık yer bırakmazken..
Yasin!.. Barcelona maçını izlersen, Eren'i de al yanına.. O da birinci Alaves golüne baksın. Alaves santrforunun araya atılan pasta Barcelonalı stoperin nasıl arkasından fırlayıp önüne geçtiğini ve harika gol şutunu atışını, anlamaya çalışsın.. Anlayabilirse..