Çekirge üçüncü defa sıçrayamadı.. Alp Yalman ve Sneijder tarafından perde arkasından gizlice idare edilen Galatasaray, Kayserispor'u bu defa geçemedi. Takkenin yarısı düştü. Kelin yarısı göründü.
Bizim her şeyi tabelaya göre okuyup yazan, skor yazarı medyam, ilk iki haftanın sonunda, sahadaki oyuna göre, 0 puan ve berbat bir averajla, puan cetvelinin en altında olması gereken Galatasaray'ı en tepede görünce, göklere çıkarma yarışına girdi. Takımın perişan halini gören "Cin" Fenerliler de, "Aman bu Riekerink denen hoca özürlü adam kalsın da Galatasaray rakibimiz olmaktan çıksın" diyerek destek verdiler.
İşte Riekerink'in gerçekten nasıl "Özürlü" olduğu, Kayseri maçında ortaya çıktı.
Yahu adam önündeki maçı okumaktan aciz.. "Yani aslında o kadar da olamaz" diyeceğim. Ama okuduğu zaman da, Sneijder devreye giriyor ve keyfi ne isterse onu yaptırıyor..
Kaptan Selçuk'u takımdan yok etmek, Hollandalı oyuncunun fikri olmalı. Bunu sağlamak için, işin başında Hollandalı özürlünün kalmasını sağladı. Amacı, orta sahada yanında vatandaşı Donk'u yerleştirmekti. Alp'i nasıl ikna ettiyse, onun borusunu öttüren Levent (Sen kimsin) Nazifoğlu "Ben burada (Nerede) olduğum sürece Umut, Olcan ve Tarık forma giyemez" dedi. Takımdan şutlanan üç Türk'ün yerine, biri hem de Hollandalı yabancılar alınınca, Selçuk'un kolunun ve kanadının iyice kopacağını düşünüyordu, perde arkasında ipleri elinde tutan ve kaptanlık bandına göz koyan adam..
Kayseri maçının ilk yarısı gösterdi ki, Galatasaray'da orta saha işlemiyor..
Sneijder, ikinci yarı gördük, Selçuk varken kasıtlı topa vurmuyor. Tolga, kesici olarak iyi, ama oyun kurucu orta saha oyuncusu değil. Hücumda sadece berbat şutları var. Selçuk, eskiye göre çok akıllanmış. İyiye yönelmiş. İleri çıkıyor, ileri oynuyor.. Henüz tam hazır değil ama, orta sahanın gene de en iyisi.. Göreceli..
İkinci yarı başlarken, Riekerink, sıfır oynayan, yani hiç oynamayan Sneijder'i değil, göreceli en iyi orta saha oyuncusu Selçuk'u alıyor. "Yuh" ona değil tabii..
Kararı verenin Sneijder olduğu hele ikinci yarı başlayınca iyice anlaşılıyor.
Donk'u yanına yerleştirmekten taraftar protestosu yüzünden umudu kesen Sneijder, bu defa aldırdığı gene vatandaşı de Jong'u, bandına göz koyduğu Selçuk'un yerine takıma koyduruyor.
Kaptanlık bandını takan Hollandalı, hem de nasıl koşmaya ve dağlara taşlara da olsa (Tek isabetli şutu yok) vurmaya başlıyor..
Oyuncak adam Riekerink bu işi nasıl bilmediğini ve kullanıldığını bir de Yasin'i dışarı alarak kanıtlıyor.. Yahu Yasin, Galatasaray bir şeyler yapacaksa, onu Bruma ile yapacak iki adamdan biri.. İnsan "Kör" olsa görür..
Ama Alp'in takımın başına layık gördüğü adam görmüyor, ya da patronu Sneijder'e uyuyor.
Galatasaray, ilk iki maçındakinden daha zavallı.. Ama kısmeti bu defa sadece 1 puan çıkarmasına yetiyor.